Bütçenin sınıf karakteri
Devlet bütçesini yalnızca teknik kalemler ve sayısal veriler üzerinden okumak hem eksik hem de yanıltıcıdır. Çünkü bütçeler, sanıldığının aksine, sadece rakamlardan oluşan teknik metinler değil; sınıf çıkarlarının en yoğun şekilde yansıdığı somut siyasal politika belgeleridir.
2025 yılının ilk on ayına ait bütçe gerçekleşmeleri ve Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi teklifi, iktidarın bütçeyi nasıl bir sınıf politikası aracı olarak kullandığını bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.
2025’in ilk on ayında halktan toplanan 8 trilyon 729 milyar liralık verginin büyük bölümü; doğrudan işçiden, memurdan, emekliden ve asgari ücretliden alınan gelir vergisi, KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerden oluşuyor. Bu vergilerin nereye harcandığına bakıldığında tablo daha da netleşiyor. Yalnızca faiz ödemelerine 1 trilyon 819 milyar lira ayrılmış durumda; bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73.5 gibi olağanüstü bir artışa denk geliyor. Bu durum, faizin yalnızca finansal bir araç değil, aynı zamanda sermaye lehine işleyen sınıfsal bir tahsilat mekanizması olduğunu gösteriyor.
Cari transferler........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein