Meclis tutanaklarına geçen bu kaçıncı utançtır sayamıyorum, yurttaşının değersizliği ile alay edenler tarihe bir kara leke daha bıraktılar.

Milletvekili Elif Esen: “Olması gereken en düşük emekli maaşı 35 bin liradır.”

(AKP-MHP sıralarından kahkahalar, uğultu)

TCK 216 sürekli muhalif kesimin karşısına çıkan bir kanun, halkı aşağılama suçuna dair ikinci maddesi uyarınca kahkaha atanlar suçsuz mudur?

Toplumun alın teri ile yaşayan en büyük kesimini, bu hayatı yaşanır kılma yetisinden uzak görüp, hiçbir şeye layık bulmayıp emeğinin değerini aşağılamaktan başka nedir ki kahkahayla karşılamak?

Emekliye veremediği her kuruş için başı önde gezmesi gerekenlerin pişkinliği, nasıl da kolayca geldi geçti gündemden?

Keşke asgari ücretin 9 katı maaş alıp bir dönem sonra emekliliği garantileyen vekil aymazlığı üzerinden görebilseydik durumu ancak herkesin malumu iktidar vekillerinin ancak cep harçlığı o vekil maaşı.

O rahat koltuklarından kahkaha attılar, emekliler, emekçiler ne yapacak parayı? Ne biliriz ki biz yaşamaya dair? Anca işe gidelim, fazla mesailerle, ek işlerle ayın sonunu görmeye çalışalım, açalım ele geçirilmiş televizyon kanallarındaki diziler karşısında yorgunluktan bayılalım, 70 yaşında güvensiz çalışma koşullarında bir iş kazasında ölüp gidelim, zabıtalar kovalasın 80 yaşında yol kenarında dağdan bayırdan topladığımız otları satmaya çalışırken, kağıt toplayalım bükük belimizle siyatikli bacaklarımızla, el örgüsü lifler satalım gecenin kör karanlığında elalemin alem yaptığı sofraları gezerek, bize bundan fazlası ne gerek?

Biz ne anlarız memleketi gezmekten, müzelere gidip ne yapacağız? Biz neden vize almak isteyelim ki kim ne yapsın bizim başka memleketlere olan merakımızı, neden müzik dinlemek isteyelim konsere gidip, neden izlemek isteyelim tiyatroyu, biz ne anlarız operadan, baleden, biz ne yapacağız döner yiyip de, biz kimiz ki kalabalık sofralarda........

© Evrensel