menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Saraydan yetkili özel mahkemeler

21 18
04.07.2025

Bu ülke cumhuriyetin kuruluşundan beri pek çok mahkeme çeşidi gördü. İstiklal Mahkemeleri, Sıkıyönetim Mahkemeleri, DGM’ler, OHAL yargısı, Özel Yetkili Savcılar ve mahkemeler gibi... Bu mahkemelerin özel görevleri vardı ve faaliyet alanları ile görev tarihleri sınırlıydı. Kimisi görev süresi bittiğinden, kimisi halkın tepkisinden kapatılmak zorunda kalındı. Bu dönemde görev yapan mahkemeler ise görünüşte onlardan çok farklı. Bunların ağır ceza, asliye hukuk, sulh hukuk gibi adları var ve normal hukuk düzeni içinde, mevcut Anayasa’ya uygun olarak kurulmuş mahkemeler. Ama bunların yetkilerini kimden aldığı konusunda hiçbir kuşku yok. Bunları Saray’dan yetkili özel mahkemeler olarak adlandırmanın yanlış bir tarafı yok. Tüm icraatları zaten bu tespiti doğrular nitelikte.

Bu mahkemelerin hem yetkilerini Saray’dan alma niteliği ile, hem de yetki alanlarının ve keyfiliklerinin sınırsız olması özelliği ile tüm önceki mahkemelerden temelde ayrılan bir karakteri bulunuyor. Çünkü neredeyse tüm adalet ve hukuk düzenini kapsıyorlar ve politik, ekonomik, sosyal alanda yetkileri sınırsız. Can Atalay ve Selahattin Demirtaş davasında olduğu gibi Anayasa Mahkemesinin verdiği kararları tanımamak, belediye başkanlarını şafak baskınları ile gözaltına almak ve tutuklamak, ülkenin aydınlarını, muhalif politikacılarını keyfi olarak ve süresiz olarak cezaevlerine tıkmak vb. gibi sınırsız yetkileri var. İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının gözaltına alınması ve yargılanmak üzere tutuklanmaları, İzmir eski belediye başkanının, CHP il başkanı ile birlikte ve yüzlerce kişi ile gözaltına alınması bunların son icraatı oldu. CHP’nin son kurultayını geçersiz saymak üzere mahkeme kurmak, Anayasa’ya göre sözde tartışmasız olan YSK........

© Evrensel