Bilgi-ahlak İlişkisi: Bilgi toplumunda olanak, bilgi karşıtı toplumda çatışma
Bilgisi olan olması gerekeni söylemez ama en azından işaret eder, olmaması gerekeni ise açıkça ifade eder. Problemi, genel olarak ortaya koyarsak olan ile olması gereken, olan bilgisi ile olması gereken fikri arasında nasıl bir bağ veya gerilim bulunuyor?
Hemen bütün dünyada mitik mistik duygu düşüncelerle veya belli bireysel zümrevi yönelim ve iktidarlarla, etnosantrik veya ideolojik istemler ve pratikte yapılanlarla, bunların nasıl analiz edileceği ve değerlendirileceği arasında büyük bir gerilim yaşanıyor. Türkiye’de din ve dinci eğilimlerle seküler eğilimler arasında bu gerilim çok daha yoğunlaşmış, gerilim hattında biriken enerji o kadar artmış durumda ki patlamalara dönüşüyor ve dahası daha da büyük patlama tehdidi her geçen gün daha da artıyor.
Bu gerilim daha saf halde her birimizin deneyim ve yaşam ereklerimiz arasında da gelgitler halinde sürüyor.
Gerilimin bir yakasını bilgi, diğer yakasını pek çok bireysel, toplumsal, dahası ekonomi politik, çok daha genel bir ifadeyle her tür yaşantı ve yaşam pratiği oluşturuyor.
Problemin genel bir ifadesi “ahlak sorunu” olarak öne çıkıyor.
Ahlak sorunu, ilk evresinde her tür yaşantı/ beklenti ile bunun bilgisi arasında bir gerilime dönüyor, ikinci evresinde çok daha temel bir gerilim haline geliyor: Bilgi ahlakın bilgisini sağlayabilir veya sağlayamaz ama bunun ötesinde bilgi eylemin karar süreçlerinden etki ve sonuçlarına kadar ahlakın zorunlu bir şartını mı oluşturuyor?
Bilgi bilim; olan seyler ile........
© Evrensel
