Dış tehdit gerekçeli “iç cephe birliği” çağrılarına iktidar cephesinin ihtiyacı var. Bahçeli ve Erdoğan başta olmak üzere devlet iktidarı temsilcilerinin Kürt sorununun istismarına yönelik emperyalist- siyonist politikaları işaret ederek “Aldanmayalım, birleşelim ve güçlenelim” mealindeki davetleri ve gerekirse dayatmaları, devlet erkiyle birlikte egemen sınıfın konumunu güçlendirmesi ihtiyacına uygun düşüyor. Erdoğan yönetimi izlediği politikalar nedeniyle içeride karşı karşıya geldiği tepkilerin giderek artması ve yaygınlaşması nedeniyle de kendine tabi olmuş bir iç birlik ihtiyacı duymaktadır. CHP-DEM Parti ilişkilerini sabote etme, CHP’yi uyumlu muhalefet sınırlarında tutma, Kürt hareketini beklentiye sürükleyerek etki muhalefetten uzaklaştırma, iktidarın konumunu güçlendirecek yasal-anayasal düzenlemeler için güç toplama ve Erdoğan’ın başkanlık tahtında kalışına destek sağlama bu politika çerçevesine alınmış yakın hedeflerdir. Bunun başarılması oranında işçi sınıfı ve diğer emekçilerin tepkisini bastırma olanağı artacaktır. Kendi egemenliği ve yönlendirmesi altında “iç birlik” tüm burjuva yönetimlerin istemi-beklentisi ve hedefi olagelmiştir.

Devlet Bahçeli’nin Türk cumhurbaşkanının iki yardımcısından biri Kürt diğeri Alevi olsun yönündeki sözleri üzerine başlatılan polemikçi söylemlerin bir yanıyla bağlandığı diğer yanıyla örttüğü durum da farklı değildir. Böylesi bir önerinin ciddiyet kazanması durumunda üzerine atlamaya hazır çok sayıda Alevi ve Kürt’ün bulunması hiç te şaşırtıcı olmaz. Gerçekleşmesi durumundaysa aldatıya yol açması beklenir. Bu türden akılcı manevralar, gelişmelerin seyriyle bağlı olarak burjuvazinin kitleleri yedekleme çabaları içinde yer alırlar. Bahçeli, ’70’li yıllardaki öğretim üyeliği........

© Evrensel