menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Emekçi mevziilerini güçlendirme sorumluluğu

39 17
28.08.2025

Toplumun infialinden söz edenler gerçeğin görece bir yönünü öne çıkarıyor. Bir infial hali var, evet yakınma infiali. Küçük-orta boy kapitalistler dahil Saray iktidarının tüm muhalifleri yakınma halinde. Sosyalistler ve devrimci demokratlar, talepleri için mücadele yolunu seçtikleri için saldırıya uğrayan emekçi kesimleri, ulusal kimlikleri ve bağlı olarak kolektif hakları tanınmayan Kürtlerin devlet güdümünde olmayan büyük kitlesi, gençliğin ve kadınların mücadeleci kesimleri Saray yönetiminin saldırı politikalarından şikayetçidir. Buna burjuva muhalif parti ve kişilerin yakınmacılığı ekleniyor.

Şikayetin biçimi, kapsamı ve niteliği ise sınıfsal, ulusal kimlik farklılıkları ve parti politikalarıyla bağlanan hedeflere göre değişiklik gösteriyor. Sermaye partileri yönetimleriyle onlardan yana veya güya tarafsız yazar-yorumcuları, kitleleri kendilerinden yana yedeklenecek tutumlara ikna için bin türlü manevraya baş vurmakta; iktidardakiler “vatan-millet-kardeşlik-kalkınma-refah” söylemiyle sürdürdükleri saldırı, baskı ve yağma siyasetini “millet menfaati”yle maskelemeye çalışırken, muhalefetteki bu durum doğrudan veya dolaylı olarak sınıf mücadelesiyle ve mevcut koşullardaki sonuçlarıyla bağlıdır: Sömürülen ve ezilenlerinin çok büyük kesimi örneğin çoğu kez, şu ya da bu işyeri veya fabrikadaki işçilerin ekonomik-sosyal talepleri için başvurdukları eylemin farkında bile değildir. Belediye hizmetleri ya da sağlık ve eğitim alanında yaşanan eylemler gibi, yerel ya da ülke düzeyinde etkisi olan bazı mücadele örnekleri sayılmazsa, işçilerin çoğunluğunun bir işkolundaki ve bir ya da birkaç işyerindeki işçi direnişini farketmediği bile söylenebilir.

Sömüren-sömürülen sınıflar arası ilişkilerin mahiyetini bilenler açısından bu durum şaşırtıcı olmaz -değildir. Sonuçta, basın-yayın araçlarını, iletişim-teknoloji olanaklarını sermayeleri ve kurumsal organizasyonlarıyla ellerinde ve kontrollerinde tutanlar tekeller ve devlet aygıtıdır. Kendi aleyhlerine olacak gelişmeleri istemeyecekleri gibi, ortaya çıkan mücadele örneklerinin bilinmesi, desteklenmesi ve yayılmasını da istemezler. Devletin yasaklarıyla patronların baskısı bir arada işlev gösterir.

İşçi ve emekçiler ise ancak kendilerinin yararına işlev gösteren araç, mevzi ve güçlere sahip oldukları oranda, sömüren........

© Evrensel