menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Amsterdam’da Kıbrıslı bir mücahit ile sohbet…

28 20
14.10.2025

Sonbaharın kendini her yönüyle hissettirdiği ekim ayının ilk hafta sonu olan cumartesi günündeyiz. Şiddetli yağmur yağıyor, rüzgâr eşiyor. Amsterdam Noord’daki alışveriş merkezindeki bir terasta oturuyoruz. Karşımda, Kıbrıs davasının unutulmaz neferlerinden, mücahit Faik Başaran var. Kahvelerimizi yudumlarken, söz dönüp dolaşıyor ve doğal olarak 19 Ekim’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geliyor.

Konuya girmeden önce, 1980’li yıllarda tanıdığım ve bana Kıbrıs davasını sevdiren bu mücahidi kısaca tanıtmak isterim.

Yıl 1985 ya da 1986... Üniversitenin ilk sınıfındayım. Derslerden sonra Hollanda Türk Dostluk Derneği’ne her gün uğruyorum. Elimde sosyoloji, pedagoji, felsefe, antropoloji kitapları var. Derneğin müdavimleri arasında, bu konuları konuşabileceğim ender insanlardan biri Faik Başaran abiydi. Felsefeye olan ilgisiyle dikkat çekiyor, bazen de bu yüzden “sofiler” ondan uzak duruyordu. Düşünceye, muhakemeye açık bir insandı. Bana o yıllarda iki anlamlı hediye vermişti: biri kırmızı bir sandalye -bugün hâlâ Türkevi Derneği’nde kullanılıyor- diğeri ise İmam Gazali’nin “Esmaü’l Hüsna Şerhi” adlı eseri.

Faik abiyle dostluğumuz yıllar boyu sürdü. O, kendinden bahsetmeyi sevmezdi; sakin birisi ve yavaş konuşur, zor anlaşılırdı ama kendine özgü bir tarih felsefesi vardı. İlk tanıştığımız gün ne ise, geçen hafta buluştuğumuzda da aynı kararlılıkla........

© Eurovizyon