menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MEVZİLERİ KORUMAK İÇİN MEVZULARI BOĞMAK.

24 7
11.08.2025

İnsanız işte. Her şeyi kendimizden ibaret sanıyor ve her şeyin merkezine kendimizi koyuyoruz. Sırf bu yüzden mevzilerimizi kutsuyor, aynı hakkı başkalarına tanımayı bir türlü akıl edemiyoruz. Böyle davranan sadece siyasetçiler değil. Haberin peşinde koşması gereken gazeteciler. Bağımsız gazetecilik yerine, sahibinin servis ettiği haberleri gazetecilik maskesiyle topluma haber diye servis ederek geçimini sağlayanlar. Topluma yön vermek gibi sorumlulukları olduğu düşünülen kanaat önderleri. Bilginin ve bilmenin sorumluluğunu taşıması gereken akademisyenler. Meslek örgütlerinin yönetici ve önderleri.. Hasılı; çürümüşlük, yandaşcılık habis bir ur gibi her kesime bulaşmış durumda. Durum oldukça vehamet arz ediyor. Toplum için “Deniz Feneri” fonksiyonu görecek vicdanı ve aklı barışık insan sayısı günden güne azalmakta.. Mevzilerinin askerliğini yapan kişi ve kurumlar böyle bir akıl ve vicdana sahip insanları, mahallesinin/mevzisinin lehine konuştuğunda itibar etmekte, şayet istedikleri gibi konuşmadıysa “tu kaka” yapmakta. Toplumda hakikat arayan insanların ise kafaları bir hayli karışık vaziyette. Son günlerde sıklıkla konuşulan “Terörsüz Türkiye” bağlamında TBMM'de kurulan komisyonun kurulmasını istemeyenlerin ileri sürdükleri tezleri okudukça veya dinledikçe doğrusu şaşırmıyorum. Zira bu kişi veya grupların ülkenin can yakan bu sorununun çözümünden daha önemli gündemleri var! Mevzilerini korumak! Hiçbir grup ve kesimi yargılamıyorum. Yargıda bulunmak benim işim değil. Sadece anlamaya çalışıyorum. Zira önceliklerini, ülkenin önceliklerinden daha önemli gördüklerini anlamak zor değil. Geçenlerde MHP kurmay heyetinin aralarında yaptıkları değerlendirme esnasında sayın Bahçeli'nin “Acaba geçiş sürecinde birlik ve beraberlik fotoğrafı vermek amacına yönelik Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, bir diğeri de Alevi olsa nasıl olur?” önermesinin dışarıya sızdırılmasından sonra “koparılan fırtınanın” yarattığı “kirlilik” buna en güzel örnektir. Esasında açıktan böyle bir öneri olmamasına rağmen, yapılmış gibi günlerce değişik ortamlarda konuşarak üzerinde tepinenlerin “Üzüm yemek” gibi dertlerinin olmadığını düşünüyorum. Benzer bir örnek ise, Sayın Cumhurbaşkanın bölgesel sorunları aşmak ve geleceği bölge insanlarını kapsayacak bir perspektiften bakmak, ortak gelecek........

© Enpolitik