Tahran üzerinden Pekin’e gönderilen mesaj adrese teslim!
Pekin’e karşı Orta Doğu’da kurulan stratejik baskının arkasındaki esas aktör, küresel operasyonu Pentagon’dan yöneten Amerikan aklı gibi görünebilir. Ortadoğu’da İran ve paramiliter vekillerini arkasına alan Çin’in önüne çekilen Seddi Zülkarneyn’de Türkiye'nin dahli olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Orta Doğu’da Çin’e yapılan stratejik fren ’in arkasında ABD/Pentagon var. O nedenle İsrail’in İran’a yönelik yüksek yoğunluklu hava saldırıları sadece Tahran’ı değil, onunla stratejik ortaklık kuran Pekin’i de hedefledi. İran, Çin için yalnızca bir enerji kaynağı değil; aynı zamanda Kuşak ve Yol Girişimi’nin kara omurgasında vazgeçilmez bir geçiş noktasıydı. Bu ortaklık, Çin’in Basra Körfezi’ne, Suriye ve Irak üzerinden Akdeniz’e uzanan hattını mümkün kılıyordu.
Ta ki ‘bu düzen iyi düzen, olmasın bir bozan’ çıkana kadar. İsrail bu düzeni bozan aktör olarak sahaya sürüldü. İran’a yapılan nokta atışı hava operasyonlarıyla Tahran’ın askeri altyapısı zayıflatıldı, iç dengeleri sarsıldı ve Çin’in bölgede manevra alanı daraldı. Bu filli durum hiç şüphesiz Çin için sadece lojistik bir sıkıntı değil; aynı zamanda küresel güç projeksiyonu açısından stratejik bir gerilemedir.
Çin boşluğu dolduramaz mı?
Teoride Çin; enerji için alternatif kaynaklar bulabilir, yeni müttefiklik ilişkileri geliştirebilir. Ancak İran gibi jeostratejik konuma ve askeri kapasiteye sahip bir partnerin kaybı, kolayca telafi edilebilecek bir durum değildir. Üstelik ABD’nin bölgedeki sabit askeri varlığı ve İsrail’in operasyonel üstünlüğü, Çin’in Orta Doğu’da doğrudan askeri angajmanlarını imkânsız kılıyor.
Pekin bunu fark etti. Orta Doğu’da doğrudan askerî varlık göstermek yerine, dolaylı müdahale, hibrit savaş teknikleri ve vekil unsurlar üzerinden etki yaratma yolunu tercih edecek. İran’ın düşmesiyle elinde sadece Husiler gibi düşük profilli ortaklar kalan Çin, artık sahada değil, masada oyun kurmak isteyecektir.
Hava savunmasında Çin-İran ortaklığı masalmış meğer
Çin’in esas gücü her zaman ekonomide ve teknolojideydi. Bu nedenle Pekin’in Orta Doğu’da geri çekilmesi, bir mağlubiyet değil; stratejik adaptasyon olarak da okunabilir. Washington’la doğrudan çatışmanın maliyetini ve olası sonuçlarını gören Çin, vekâlet savaşları, siber operasyonlar, ekonomik baskı ve diplomatik kuşatma gibi araçlarla etkisini yeniden inşa etmeye çalışacaktır.
Ancak kısa vadede bu mümkün değil. İran’ın etkisizleşmesi; Çin’in lojistik hatlarını kısıtlamakla kalmıyor,aynı zamanda Pekin’in küresel hegemonya denkleminde askeri kartını da zayıflatıyor.........
© ENP Haber
