menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hukuk devleti için bir kırılma mı?

18 0
28.10.2025

Bir televizyon kanalı kapatılamaz.

Hele bir ses, halkın haber alma hakkının peşindeyse — o ses, susturulamaz.

Çünkü susturulan her ses, bir milletin aynasından koparılan bir ışıktır.

Tele 1’e dair alınan karar, bu nedenle sadece bir şirket yönetimine yapılan idari müdahale değil;

aynı zamanda “mülkiyet hakkı”, “basın özgürlüğü” ve “hukuk devleti” ilkeleri bakımından ölçülmesi gereken bir demokrasi testidir.

Bir testtir; çünkü bu olay, Türkiye’de devlet gücüyle özgürlük arasındaki kadim gerilimin yeniden su yüzüne çıktığı, hukukun vicdanla imtihan edildiği bir andır.

Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıdığı üzere, Tele 1’in sahibi olduğu ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş., Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) aracılığıyla kayyım yönetimine devredildi.

Eş zamanlı gözaltılar, ev aramaları, yayın durdurmaları, YouTube içeriklerinin silinmesi…

Hepsi, tek gecede alınmış bir “olağanüstü hâl refleksi” gibi.

Hukukun olağanüstüye evrildiği, özgürlüğün idareye devredildiği bir tablo.

Gerekçe: “Casusluk.”

Bu kelimenin ağırlığı, neredeyse her müdahaleye meşruiyet kalkanı sunabilecek kadar geniş.

Ama hukukta bir ilke vardır: Şüphe, cezaya yetmez.

Şu soruyu sormadan geçemeyiz:

Suç iddiası var — peki delil nerede?

İddia ile ispat arasına “devlet sırrı” duvarı örülmüşse, hukuk artık aydınlatmaz; gölgeler üretir.

Bir yanda “devlet güvenliği” kavramı; diğer yanda “basın özgürlüğü.”

Bu iki değerin çatıştığı yerde teraziyi titizlikle tutmak gerekir.

Aksi hâlde devletin güvenliği bahanesiyle toplumun hafızası susturulur.

Ve bir televizyon kanalına yapılan böylesi müdahale, sadece idari bir işlem değil, kamusal alanın daraltılmasıdır.

Hukukun geleneksel ışığında; basın özgürlüğü Anayasa’nın açık teminatı altındadır.

Anayasa’nın 28. maddesi der ki:

“Basın hürdür, sansür edilemez.”

Ama bugün, bu cümle hâlâ yaşayan bir norm mudur, yoksa duvarda asılı bir hatıra mı?

Basın özgürlüğü yalnızca gazetecinin........

© Elips Haber