menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazetecileri hedef gösterenin gazeteciliği!

18 1
previous day

Gazetecilik faaliyetleri ve gazetecilere yönelik hukuk operasyonları artık süreklilik arz ediyor. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın haber nedeniyle tutuklanmasının ardından bu kez de BirGün gazetesi hedef seçildi.

Birgun.net Yayın Koordinatörleri Uğur Koç ve Berkant Gültekin ile birgun.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaşar Gökdemir, geceyarısı evlerinden gözaltına alındılar. Gerekçesi de Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek’in, -sosyal medyada kendisinin yayımladığı ve Sabah’ta da haber yapılan- Başsavcı Akın Gürlek’i ziyaretini haberleştirmeleri.

Enteresan tarafı Şimşek’in, Gürlek’i ziyareti BirGün’de 7 Şubat’ta haber oldu; ardından Şimşek, “Beni terör örgütlerine hedef gösterdiler” diye paylaşımda bulundu. Polisin, o paylaşımın ertesi günü üç gazetecinin kapısına dayanması, asıl hedef gösterenin Şimşek olduğunun bariz kanıtı. BirGün’ün haberinde ise kendisini hedef gösteren hiçbir ifade yoktu.

Şimşek’in, nasıl bir gazeteci olduğu da Necip Hablemitoğlu davası duruşmalarındaki ifadelerde ayyuka çıkmıştı. Davayı dikkatle izleyen Müyesser Yıldız, Abdurrahman Şimşek’in, suikastın şüphelisi Gökhan Bozkır ile yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden iki yıl önce Ukrayna’da yaptığı söyleşiyi, iki yıl sonra yeni gibi yayımladığını yazmış; “Yayımlamadığı röportajı başsavcıya mı verdi” diye de sormuştu. Şimşek, böyle bir gazeteci!

Maalesef muhalif medyaya yönelik baskılar, hız kesmeyecek gibi görünüyor. Ocak ayına ilişkin açıklanan raporlar da gazetecilere ve basın özgürlüğüne yönelik baskıların artışına dair veriler içeriyor. Uluslararası Basın Enstitüsü’nün de aralarında olduğu uluslararası 41 gazetecilik örgütünün açıklamasında, “Türkiye'de basın özgürlüğü ihlallerinin arttığı, keyfi gözaltı ve tutuklamaların ülkedeki bağımsız medya için tehdit oluşturduğu” vurgulandı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Basın Özgürlüğü Raporu”nda, “Ocak ayında Türkiye’de gazeteciler tam 75 kez hâkim karşısına çıktı ve haberlerini, paylaşımlarını savunmak durumunda kaldılar. 19 gazeteci gözaltına alındı, 9’u tutuklandı” bilgisini verdi. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) raporunda da Çakırözer’in raporuna “Türkiye’de halen cezaevinde 30, ev hapsinde ise 4 gazeteci bulunuyor” bilgisi eklendi.

Diyarbakır merkezli Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin raporunda ise “2024’te bir yılda 74 gazeteciye soruşturma açılırken bu yıl sadece ocak ayında 42 gazeteciye soruşturma açıldı. Soruşturmalardan 17’si davaya dönüştü” denildi.

İktidarın silah olarak kullandığı yargı, şimdi de 13 yıl önceki “Gezi eylemleri”ne yönelik haber ve programları tarayarak yeni suçlular üretmeye çalışıyor. İktidar yanlısı medya da bitip tükenmek bilmeyen bu “cadı avı”na destek veriyor, alkış tutuyor.

Bağımsız, eleştirel ve de muhalif gazetecilik zor bir yıla daha girdi, gazeteciliğe devam…

Medyamız deprem felaketini yıldönümünde anımsadı. AA ve TRT de dahil olmak üzere iktidar medyası deprem sonrası günlerde olduğu gibi yine pembe gözlüklerle baktı; depremin izleri silinmiş, tüm sorunlar çözülmüş gibi yayınlar yaptı. “Asrın ihyası” diyecek kadar da abarttılar.

Konteynerlerde hâlâ 651 bin 958 insanın yaşadığını, yapılan konutların vadedilenin üçte biri düzeyinde kaldığını gözardı ettikleri gibi 6 Şubat gecesi polisin, protokolün olduğu tören alanına girmek isteyen depremzedelere zor kullandığını, üçünü yere yatırıp kelepçelediğini de haber yapmadılar. İletişim Başkanlığı’nın hazırladığı “Asrın Felaketinin 2. Yılı: İnşa ve İhya........

© Elips Haber