menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ya kayyım ya kayyım mı?

13 9
25.06.2025

CHP’de uzun yıllar siyaset ve genel başkanlık yapmış olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin demokratikleşmesi için oldukça yol katettiği bilinmeyen bir durum değil.

CHP’nin otoriter laik, radikal ulusalcı çizgiden görece daha demokrat ve çoğulcu bir çizgiye doğru götürülmesi kolay bir şey değildi zira CHP zaten bu iki ideolojiyi temel alan bir partiydi. “Helalleşme” söylemi gibi bir özeleştiri ile yüzleşmek de kolay değildi. Ancak Sn. Kılıçdaroğlu bunu yaptı daha doğrusu başardı, kesinlikle takdir edilmesi gereken bir durumdu.

Kılıçdaroğlu’ndan sonra CHP’nin genel başkanı olan Özgür Özel ilk etapta iktidar ile “normalleşme” siyasetine olumlu yaklaşmıştı ancak bu “normalleşme”, ana muhalefetin iktidar destekçisine dönüşmesi seviyesine gelince Sn. Özel, bir muhalefet lideri gibi davranmak gereğini yürürlüğe koydu.

19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanması ve birçok CHP’li siyasetçinin aynı kaderi yaşaması sonrası yaşananlar, herkesin de bildiği üzere, CHP seçmeninin yani milli iradenin tepkisiyle sonuçlandı. Zira Sn. İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olacağı kesin gibiydi.

CHP’ye, aynı zamanda milli iradeye yönelik bir kısıtlama olan 19 Mart süreci sonrası sokak, CHP seçmeni, Özel’e bir ruh üfledi ve eylemler, devamındaki mitingler, Özel’in açıklamaları… derken üzerine gidilen ve kısıtlanan CHP, siyasi alanda çok daha etkin ve........

© Elips Haber