menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokrasi ve basın özgürlüğü birbirinin ayrılmaz parçasıdır

27 3
yesterday

ŞİMDİKİ adıyla Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde 2’nci sınıftayken yarı zamanlı başladığım, Sevin Okyay’ın sahibi olduğu AKA Ajansı’nın yayınladığı bültenin Yazı İşleri Müdürü olan Cengiz Yıldırım, kendisine yöneltilen iş teklifini bana yönlendirdi:

- Hocamız Koray Düzgören, ANKA Ajansı’nın İstanbul ofisinde bir muhabire ihtiyaç olduğunu söyledi. Yalnız, kadro yapamıyorlar. Benim burada kadrom var. Sen halen öğrencisin ve burada da kadron yok. ANKA’da çalışmayı düşünürsen Koray Hoca ile görüş.

O dönem gece sorumlusu olduğu Cumhuriyet Gazetesi’nde görüştüğüm Koray Düzgören, ANKA Ajansı İstanbul Ofisinde o günlerin kıdemli ismi olan Erol Özkök’le görüşmemi sağladı. O dönemde ANKA Ajansı’nın başında Müşerref Hekimoğlu vardı. Yazıişleri Müdürü Teoman Erel, İstihbarat Şefi Varlık Özmenek, Ekonomi Müdürü Uluç Gürkan’dı.

Lise yıllarımdan itibaren röportajlarını, köşe yazılarını okuduğum Altan Öymen efsanesini ANKA Ajansı İstanbul Ofisinde Erol Özkök ve Yüksel Uysal’la çalıştığım bir yıllık dönemde kavradım.

Altan Öymen, Günaydın Gazetesi’nin, “Bir haber ajansı kurarsanız, aboneniz oluruz” mesajı üzerine 1972 yılında ANKA Ajansı’nın kuruluşuna öncülük etmişti. Kendi deyimiyle “çekirdek kadro”da Gül Önet, Ali Polat ve Sevgi Soysal vardı.

Kadroya zamanla Örsan Öymen, Uğur Mumcu, Müşerref Hekimoğlu, Teoman Erel, Nuri Çolakoğlu, Raşit Gürdilek, Uluç Gürkan, Hasan Cemal, Füsun Özbilgen, Adem Yavuz, Erdal Çetin, Yazgülü Aldoğan eklendi. Altan Öymen’in ANKA Ajansı günleri sürerken İstanbul Ofisinin başında da Ayşegül Dora vardı.

1977 yılı seçimlerinde aday listelerinin açıklanmasına saatler kala CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Altan Öymen’i aradı:

- Seni aday göstermek........

© Ekonomim