menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ben business koltuğu kaptırdım ama siz işinizi yapay zekâya kaptırmayın

16 0
30.05.2025

Bu hafta size başımdan geçen bir uçuş hikâyesini anlatacağım. Hikâye aslında hangi işlerin ayakta kalacağını, hangilerinin başka ülkelere taşınabileceğini veya tamamen yapay zekâya devredilebileceğini anlatıyor. Geçen hafta, yüksek lisans yaptığım okulun mezunlar buluşması için Boston’a uçmak üzere İstanbul Havalimanı’na gittim. Uçuşu bir gün önceden business sınıfına ücretsiz yükseltmiştim. Çok uçan yolcularına THY yılda iki kez ücretsiz sınıf yükseltme hakkı veriyor. Havalimanındaki görevli dedi ki:

- Business koltuklarından biri kırılmış, o yüzden sizi ekonomi sınıfına geri almak zorundayız. Ancak size acil çıkıştan yer ayırdık. Oraya oturtacağız.

Peki, kader böyleymiş, dedim. O sırada yanıma THY üniformalı bir hanım yaklaştı:

- Ben uçuşa kadar size eşlik edeceğim. Son ana kadar sizi business sınıfına geçirmeye çalışacağız.

Pasaporta kadar beraber yürüdük. Sonra “zahmet etmeyin” dedim. Güvenliği geçince başka bir hanımefendi geldi:

- Ben uçuş kapısına kadar size eşlik edeceğim. Belki orada bir şey yapabiliriz.

Allah aşkına zahmet etmeyin, dedim. Ama görevlinin samimiyetinden bunu pek dikkate almadığı belliydi.

Sonra arkadaşlarla buluşup CIP salonunda pide yedik. Arkadaşlar, “THY’ciler önceden bakmışlardır, gazete yazarısın diye sana özel muamele yapmışlardır” dediler. “Olur mu öyle şey?” dedim. Uçağa binmek için kapıya geldik. Uçuş kapısında ABD uçuşlarına özel güvenlik bölümleri var. Orayı geçince yine THY üniformalı bir bey yanıma yaklaştı:

- Ahmet Bey, biz de sizi bekliyorduk.

Beni şahsen tanımayanların ilk ismimle hitap etmesine alışık olduğum için konuyu anladım. “Vallahi ben kaderime razıyım, ekonomi uçsam da olur” dediysem de beyefendi son ana........

© Ekonomim