menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Otomotiv sektörü için stratejik koruma, selektif teşvik

15 0
03.09.2025

SELİM DÜZELTİR - Gümrük Müşaviri

Türk otomotiv sanayisi, ana sanayi ve tedarik sanayi ile toplam ihracatımızın içinde en yüksek ihracat payına sahip. Sektör uluslararası pazarlarda rekabet gücü yüksek, dönemsel olarak bazı dışsal etkenlerle toplam ihracattaki payı değişse de, sürdürülebilir bir büyüme trendi yakalayabilmiş, 2022 yılı dışında son 18 yılın tamamında ihracat şampiyonu olmayı başarabildi.

Son yıllarda dünya genelindeki korumacı dış ticaret politikaları, ülkesel yaptırımlar ve ilave gümrük vergilerine ek olarak bölgesel siyasi kargaşalar ve çatışmalar tedarik zincirini ayrı ayrı sebeplerle bozuyor ve maliyetlendiriyor. Ticaret savaşlarının bu gibi sonuçlarına ek olarak, ülkemizde enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan düşük kur–yüksek faiz politikası, enflasyonu kontrol etme amacına hizmet ediyor olsa da otomotiv sektörü başta olmak üzere, Türk ihracatçısını ciddi biçimde zorluyor. Girdi maliyetleri artıyor, rekabet gücü hızla zayıflıyor. Aşağıdaki tablolara baktığımızda bunların ihracat istatistiklerine de yansıdığını görebiliyoruz:

Bu iki tablo özetle bize şunları söylüyor:

- Otomotiv tedarik sanayinin ihracat payı, toplam ihracat içinde 2018’de %4,6 seviyelerinde iken 2024’te %4’lere kadar gerilemiş. Ana sanayinin ihracatını da eklediğimizde bu oran 2018’de  iken 2024’te ,2 olmuş.

- Şampiyon sektörün ihracat artış hızı toplam ihracatın büyüme hızının gerisinde kalıyor. Çünkü, yeni pazarlara giriş zorlaşıyor, mevcut pazarlarda ise rakiplere pay kaybediliyor.

- 2018’den 2024’e toplam ihracatta H’lere varan bir artış gerçekleşmişken, otomotiv sektöründe, ana sanayide aynı dönemdeki artış %6, ana sanayi ve tedarik sanayi toplamında ise ,7 seviyelerinde kalmış.

- Sektörün 2018-2022 yıllarında 4 yıl üst üste düşen ihracat payında 2023 ve 2024’te küçük bir toparlanma gözüküyor olsa da halen 2018 seviyeleri yakalanabilmiş değil.

Türkiye ihracatının lokomotifi olan, yetkinliği ve rekabetçiliği yüksek, uluslararası pazarda geçmişten gelen bilgi birikimiyle tutunabilmiş bu güçlü endüstri, artan maliyetler sebebiyle toplam ihracattaki artışa paralel büyüyemiyor. Sektörde eriyen kârlılığa, zaten pahalı olan finansmana erişim zorlukları da eklenince, ihracatçı, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sürdürülebilirlik alanındaki yeni regülasyonlara uyum için........

© Ekonomim