menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İK'da yapay zeka: 'Yardımcı pilot' mu, otokrasiye giden yol mu?

9 1
latest

TUNCA ÜÇER - Kolay İK/ COO

İş dünyasında yapay zekâ rüzgarı her köşeyi etkisi altına alıyor. Özellikle insan kaynakları alanında, bu yeni teknoloji bir devrim vaadiyle geliyor: İşe alımları hızlandırmak, en doğru yeteneği bulmak, performans süreçlerini veriye dayandırmak... Başlıkların hepsi kulağa harika geliyor. Ancak bu parlak vaatlerin arkasında, dikkatle yönetmemiz gereken ciddi bir tehlike yatıyor. Yapay zeka, İK süreçlerinde bize güç veren bir ‘yardımcı pilot’ mu olacak, yoksa farkında olmadan bizi bir otokrasiye mi sürükleyecek?

Önce temel bir gerçeği kabul edelim. Yapay zeka, tarafsız veya sihirli bir karar mekanizması değil. O, bizim beslediğimiz verilerle öğrenen, bizim çizdiğimiz bağlam içinde sonuçlar üreten bir ayna. Eğer bizim geçmişimiz, kararlarımız ve verilerimiz önyargılar içeriyorsa yapay zeka bu önyargıları sadece devralmakla kalmaz, aynı zamanda endüstriyel bir hız ve ölçekte uygulayarak onları normalleştirir.

Bu önyargılar teorik endişeler değil, bugünden karşımıza çıkan somut gerçekler. Gelin bu durumu hayali bir şirket üzerinden inceleyelim. Hem üretimi hem de perakende mağazaları olan X Bisiklet isimli şirket, verimliliği artırmak için İK süreçlerine yapay zekayı entegre etmeye karar veriyor. İşte karşılaşabileceği üç temel önyargı tuzağı:

X Bisiklet, yeni "Ar-Ge Direktörü" pozisyonu için bir yapay zekâ işe alım programı kullanmaya başlar. İK yöneticisi sisteme basit bir komut verir: "Bana son on yıldaki en başarılı yöneticilerimize benzeyen adayları bul." Yapay zekâ, mevcut yöneticilerin profillerini inceler ve neredeyse hepsinin belirli, prestijli mühendislik fakültelerinden mezun olduğunu görür.

Program artık seçkin bir kulübün kapısındaki güvenlik görevlisi gibi davranmaya başlar. Öz geçmişinde bu üç üniversitenin adı geçmeyen adayları otomatik olarak........

© Ekonomim