menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında: Yeni düzen arayışları

16 3
29.10.2025

Saptamalardan biri , merkez sağ düşüncenin yönetim gücünü elde ettiklerinde pragmatist ve popülist politikalara yatkın olması: Planı önemsemeyen, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma gücünü görmezden gelen tutumu.

Çin halkının ünlü bedduasını anımsayalım: “Tanrı sizi büyük dönüşüm dönemlerinde yaşatsın!”

Yaşam hepimizi tam da bedduanın demek istediği sonucun ortasına yuvarladı. İçinden geçtiğimiz süreç insanlığın bugüne kadar yaşadığı dönüşümlerden farklı. Çok sayıda düşünce insanının yüksek sesle haykırdıkları gibi: “Bu sefer başka!”.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında toplumsal gelişmenin neresinde duracağımızı “dünya düzeni oluşumunun değer yaratma zincirinin neresinde, neden ve nasıl konumlandığımızı” belirleme, gündemimizin önemli maddesi.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında hangi “bakış açısı bizi yaratmak istediğimiz sonuca ulaştırır?”

Önce ülkemizdeki düzen arayışların türetildiği “uygarlık tasavvurlarına” bakalım.

Cumhuriyet yönetiminin kuruluşu öncesinde var olan, kurulduktan sonra da varlığını sürdüren uygarlık tasavvurlarından biri “inanç odaklı düzen” arayışıdır. İnanç odaklı geçmişle ilişki kurularak gelecek düzeni tasavvuru, yaygın eğilimlerden biri. Bu tasavvur, inanç-odaklı düzen arayışlarında geçmişte sağlanan başarılı dönemleri, “altın çağ” bağlamında kitlelere aktararak taraftar derlemeyi hedefler.

Ülkemizde Osmanlı-İslam geçmişiyle bağ kurarak, imparatorluğun genişlediği dönemlere gönderme yapan “altın çağ özlemi” üzerine güç ve egemenlik oluşturulmasını arzulayan bir damar var.

Tarihsel gelişmeyi farklı biçimde okuyan, Türk devlet geleneği üzerine inşa edilmiş, “İslam- Türk sentezi” arayışını öne çıkaran, “ülke bekası” söylemini önceleyen, “yerli ve milli” söylemini sahiplenen bir başka düzen arayışı da varlığını sürdürüyor.

Laikliği, çok sesliliği ve çok kültürlülüğü uygarlık arayışının merkezine yerleştiren bir başka düzen arayışı da Cumhuriyet’in “kurucu değerlerini” savunmakta, düzen arayışını böyle bir zemin üzerinde geliştirmeyi tahayyül etmektedir.

Kırsal kesim ağırlıklı yörelerde taraftarları olan ilk iki akım, yüz yıllık Cumhuriyet döneminin üçte ikisine yaklaşan bir zamanda yönetime egemen olmuştur. Merkez- sağ siyasetin omurgasını oluşturan ırk ve inanç odaklı düzen tahayyülün uygulamaları alternatif akımlar kadar kendi içerden de eleştirilir.

Önemli eleştirilerden biri, ilk iki akımın yönetim gücünü elde ettiklerinde pragmatist ve popülist politikalar

uygulanmaları. Planlı kalkınmayı önemsemeyen, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma gücünü görmezden gelen inanç-odaklı düzen arayışının yarattığı sonuçları Bayram Ali Eşiyok analizlerine yansıtır: “Türkiye ekonomisinde 1924 ile 2022 yılları arasındaki 98 yılın sadece 27 yılında planlı, programlı bir kalkınma stratejisi izlendi. Geriye kalan 71 yılda plansız, programsız, uluslararası işbölümünün öngördüğü sektörlere dayalı bir strateji izlendi. Başka bir deyişle, planlı kalkınma yıllarının 98 yılı içindeki payı yüzde 27,6 ile sınırlı kaldı”

Eşiyok, planlı ve plansız yılları saptadıktan sonra, plansız ve programsız dönemlerin başarısızlığını da şöyle kanıtlar: “Planlı kalkınma yıllarının özellikle sanayide son derece başarılı olduğunu göstermekte. Sanayide planlı yıllarda........

© Ekonomim