Eylüle temkinli başlangıç: Piyasalarda riskten kaçış
Eylül ayı, riskin yeniden fiyatlandığı bir dönem; yatırımcılar için portföyde çeşitlendirme ve temkinli strateji öncelikli hale geliyor.
“Ancak sular çekildiğinde, kimin çıplak yüzdüğü ortaya çıkar.”
— Warren Buffett
Buffett’ın bu çarpıcı sözü, özellikle belirsizliğin arttığı dönemlerde portföy yönetiminin önemini en net haliyle özetliyor. Eylül ayına başlarken hem küresel hem yerel piyasalarda suyun çekilmeye başladığını, riskin yeniden fiyatlandığını görüyoruz. Yatırımcıların bu ortamda sadece getiriyi değil, portföy dayanıklılığını da öncelemesi gerekiyor.
Küresel cephede Trump-Fed gerilimi yeniden yükselmiş durumda. Fed’in bağımsızlığına yönelik yapılan açıklamalar piyasa fiyatlamalarında belirsizlik yaratıyor. Çin-Rusya yakınlaşması ve Ukrayna savaşındaki çözümsüzlük, jeopolitik risk primini yükseltirken, altının yeniden güvenli liman olarak öne çıkmasına neden oldu. Eylül toplantısında Fed’in faiz kararına ilişkin beklentiler de bölünmüş durumda: bir yanda "indirim için alan açıldı" diyenler, diğer yanda enflasyon riskini hatırlatanlar.
Yurt içinde ise enflasyon verisi beklentilerin hafif üzerinde geldi, ısınan iç gündemin de etkisiyle, faiz indirimine ilişkin beklentilerin 300 baz puandan 200 baz puana gerilediğini görüyoruz. İç gündemin yoğunluğu yatırımcı psikolojisinde temkinli duruşu pekiştiriyor. Ağustos ayında Borsa İstanbul’a dair yeşeren umutların, sonbaharın gelişiyle tekrar sarardığını görmek yatırımcıyı da risksiz alternatif veya güvenli limanlara itiyor.
Portföy yönetim şirketlerinin eylül ayı orta/dengeli riskteki dağılım önerilerine bakıldığında,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden