Şirketlerin şikâyetleri ne kadar haklı?
Uygulanmakta olan ekonomi programının önemli eksiklikler taşıdığını defalarca bu köşeye taşıdım. Bu eksiklikler ve başlangıçta yapılan hatalar –mesela çok kademeli faiz artışları- istihdamın, büyümenin ve enflasyonun arzu edilen patikaya oturmasına ya engel oldu uya da o patikaya geç girildi. Enflasyon arzu edilen yönde hareket etse de hala yüksek. Geniş tanımlı işsizlik ise çok yüksek, büyüme de potansiyelinin altında bir seyir izliyor. Gelir tarafından konu ele alınınca ise emeklilerin önemli bir kısmının gelirleri ile asgari ücret açlık sınırının altında; geniş bir kitle büyük zorluk çekiyor. Böyle olunca, şikâyetler artıyor. Bu da (eksik) programın siyaseten sürdürülebilirliği hakkında artan şüphelere yol açıyor.
Ücretli kesimin ezici çoğunluğu sendikalı değil. Emekliklerin ve memurların taleplerini pazarlık masasına yansıtacak kurumlar ya yok ya da sadece kâğıt üzerinde mevcutlar. Oysa şirketler kesiminin sesi –Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar dikkate alındığında- bayağı gür çıkıyor. Yüksek faiz, krediye erişememek, değerli lira… Her biri şikâyet konusu... Ücretlerin alım gücünün düştüğü durum nedeniyle olsa gerek,........
© Ekonomim
