menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Likidite fazlasına o kadar da takılmamak lazım

34 0
30.09.2025

Asıl dert edilmesi gereken, uygulanan ekonomi programının para politikası dışında kalan unsurlarının enflasyonu düşürmeye yardım edip etmediğidir.

Bir merkez bankası açısından tercih edilen durum sistemde likidite açığı olmasıdır.

Bankacılık sisteminde likidite fazlası var. Merkez Bankası (TCMB) likidite fazlasını bankalardan kısa vadeli borçlanarak çekiyor. Likidite fazlası özellikle Ocak ve Şubat aylarında çok belirgindi. Sonra, malum, 19 Mart yaşandı. Dövize olan talep sıçradı. Arkasından Trump gümrük tarifesi bombardımanına başladı. Döviz talebi, bir de bu nedenle arttı ve döviz kuruna yukarı doğru baskı oldu. Bu süreçte TCMB önemli miktarda döviz sattı; döviz rezervi belirgin biçimde azaldı. Karşılığında bankacılık sistemindeki likidite fazlasından çok daha fazla tutarda likidite TCMB geçti ve sistemde likidite sıkışıklığı oluştu. Bu durum Nisan-Haziran döneminde gözlendi. Arkasından yine likidite fazlası dönemine geçtik.

Söz konusu gelişmeler Tablo 1’de özetleniyor. Sistemden çekilen net likidite miktarının rezerv paraya ve TCMB bilanço büyüklüğüne oranı Aralık 2024’ten bu yana ay sonları itibariyle gösteriliyor. Açık piyasa işlemi (APİ) artı işaretli ise sistemden likidite çekiliyor. Farklı bir ifadeyle mevcut politika faizi oranında sistemde likidite fazlası var. APİ eksi işaretli ise sisteme likidite veriliyor (mevcut politika faizi oranında sistemde likidite açığı var). Peki, şu andaki ya da yılın ilk üç ayındaki likidite fazlası enflasyonun düşmesine engel oluşturuyor mu?

Hayır oluşturmuyor. Neden? Önce gelin 2001-2005 dönemine gidelim. Tablo 2’de bir önceki tabloda yer alan oranlar bu defa yıl sonları için gösteriliyor. APİ ile çekilen likiditenin hem rezerv paraya hem de TCMB bilanço büyüklüğüne oranı özellikle 2002-2003 yıllarında son aylarda gözlenen değerlerle karşılaştırılamayacak kadar yüksek. Buna karşın enflasyon 2001 sonundan 2005 sonuna kadar sürekli düşüyor; yüzde 68,5’ten yüzde 7,7’ye iniyor.

Peki, tesadüf mü? Yok........

© Ekonomim