Sürer, eker, biçeriz, güvenip ötesine
Güftesi Behçet Kemal Çağlar’a, bestesi Türk Beşleri’nden A. Adnan Saygun’a ait olan Ziraat Marşımız, başlığa taşıdığım dizeyle başlar. Yakın dönem iktisat tarihimizle ilgilenenler, Köy Enstitüleri’nin bazılarının girişinde de bu dizenin yazdığını anımsayacaklardır. Meraklısına not: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin internet sayfasından bu marşı dinlemek hâlâ mümkün.
30’dan fazla ilimizdeki tarımsal faaliyete zarar veren zirai don olaylarını okudukça, kulağımda bu marş çınlıyor. O nedenle bugün bir vatandaş-ekonomist olarak konunun iktisadi (ve izninizle duygusal) boyutlarını sizinle paylaşmak isterim.
Aşırı hava olaylarını, biz iktisatçılar zaten çok yakından takip ediyoruz. Bu olayların küresel ekonomiye verdiği doğrudan zararın 20 yılda ikiye katlandığı ve 2022 itibariyle 275 milyar dolara (Küresel hasılanın %0,3’ü) ulaştığı tahmin ediliyor (Banerjee et al, 2023).
Ancak dolaylı etkiler de var. Örneğin, iklim değişikliği ile bağlantılı maliyetlerin yarattığı fiyat baskısına “iklimflasyon”, yeşil dönüşümün tetiklediği yatırım talebinin yarattığı fiyat baskısına da “yeşilflasyon” diyoruz. İlki ağırlıklı olarak arz yönlü bir şok iken, ikincisi talep yönlü. Yani konu........
© Ekonomim
