Engelli çalıştırma yükümlülüğü ve uygulamada karşılaşılan yaptırımlar
Engelli bireyler, işgücü piyasasında dezavantajlı gruplar arasında yer almakta ve bu nedenle anayasal güvence altına alınmış özel koruma mekanizmalarından yararlanmaktadır.
Nitekim Anayasa’nın 50. maddesi, bedeni ve ruhi yetersizliği bulunanların çalışma şartları açısından özel olarak korunacağını, 61. maddesi ise engellilerin korunması ve toplumsal yaşama intibakının sağlanması için devletin gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu açıkça düzenlemiştir.
Bu anayasal çerçeve doğrultusunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesi, özel sektör ve kamu işverenleri için engelli işçi çalıştırma yükümlülüğünü ortaya koymuş; uygulamanın esasları ise ikincil düzenlemeler ve İŞKUR tarafından yayımlanan yönetmeliklerle somutlaştırılmıştır.
Son dönemde artan denetimler ve uygulanan idari para cezaları nedeniyle, işverenlerin engelli çalıştırma yükümlülüğünü ve buna ilişkin usul ve esasları doğru anlamaları giderek daha kritik hâle gelmiştir.
Bir kişinin engelli statüsünde istihdam edilebilmesi için;
gerekmektedir.
Engellilik değerlendirmesinde “tüm vücut fonksiyon kaybı oranı” esas alınmakta; meslekte çalışma gücü kaybı gibi farklı oranlar dikkate alınmamaktadır.
Aşağıdaki durumlarda engelli kaydı yapılmamaktadır.
Buna karşılık raporlarında “ağır engelli”, “tam bağımlı” gibi ibareler bulunan kişilerin başvuruları, çalışma durumlarının değerlendirilmesi yapılarak İŞKUR tarafından kabul edilmektedir.
İşveren engelli işçiyi kendi bulmuş olsa dahi, işe giriş tarihinden itibaren 15 işgünü içinde İŞKUR’a bildirim yapması ve engelli statüsünde tescilini sağlanması gerekmektedir. Aksi hâlde ilgili kişi engelli........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden