Adana denince akla sıcaklık gelir. İnsanı da, doğası sımsıcaktır. İstanbul’un karından, kışından kaçıp Adana’da ısınırız derken çok daha soğuk bir hava ile karşılaştık. Toroslar’a yağan karın esintisi Ankara ayazından beterdi! Oysa geçen hafta erken bahar yaşanıyormuş!..

Adana’ya daha önce de defalarca geldim. Kış ayları bile bahar gibiydi. Yazın ise sıcaktan durulamıyordu.

Böylesine soğuk bir Adana’yı, üniversite öğrencileri hatırlamıyor ama eskiler “15, 20 yılda bir arada böyle soğuk havalar olur ama uzun sürmez, bir iki güne geçer” diyor. Nitekim bugün düne göre bugün daha yumuşak bir hava var…

Adana sokak lezzetlerinin tavan yaptığı illerimizden birisi. Her damak tadına ve her keseye göre sınırsız seçenek var.

Görmüş geçirmiş bir kent. Çok eskileri, dünü, bugünü aynı anda yaşıyor. Eski ve yeni Adana sanki çok farklı kentler. Birde orta Adana var ki o da her ikisinin karışımı.

Seyhan Nehrinin her iki yakasına kurulmuş. Ama sanki nehrin farkında değiller ki Avrupa’daki nehir kenarı kentlerin........

© Eğitim Ajansı