Mertcan Karacan yazdı: Bas-Bariton Bir Tarih Anlatıcısı: Sinan Meydan
Bas-Bariton Bir Tarih Anlatıcısı: Sinan Meydan
Atatürk’ün en kederli yahut en düşünceli anlarından birine ait bir fotoğrafını alalım önümüze. Gözler aynı gözler olarak kalsın, hafif şehla; bakışlar aynı bakış, bir hayli derin. Kalan yerlerini beş kuşak bu yana taşıdık mı ortaya çıkacak olan fotoğraf belli: Bir Sinan Meydan portresi!
Niçin bu kadar benzetiyorum onu Atatürk’e, bilmiyorum. Mürekkebini daima Atatürk için ve yine onun uğrunda akıttığından olabilir mi? Belki! Ama, bana kalırsa, bambaşka bir sır daha var bu işin içinde. O da şu: Bir tarihçi olarak Sinan Meydan, Atatürk’ü yalnızca yazmakla kalmıyor; yazdığı her yazı boyunca, bence, bir hayranlıkla masasının üzerine açtığı fotoğraflarını da seyrediyor uzun uzun. Bu da, yüzünde günden güne, daha belirgin bir Atatürk eşgalinin ortaya çıkmasına yol açıyor. Öyle bir benzerlik…
Aynı şeyleri, yani bu benzerliği, ilk merhabamız eşliğinde de düşündüğümü anımsıyorum. Yıl, 2017 olmalı. Haydarpaşa Kitap Fuarı’nda, açık havada, kitaplarını imzalıyordu biz okurlarına. Bir ara, karşımda, çağdaşım bir yazar değil, Atatürk duruyor gibi hissetmiştim. Masada kitaplarını imzalamıyordu da, o meşhur “Geldikleri gibi giderler!” sözünün söylendiği Haydarpaşa Garı’nın gölgesinde, Nutuk‘u baştan yazıyordu sanki. Ata’nın beş kuşak bu yanki hâliyle, o denli…
Bunda, hiç şüphe yok ki, kendi öz geçmişini bile cumhuriyet tarihimizle açıklamasının payı bir hayli büyük. Açalım herhangi bir röportajını, okuyalım, seyredelim;........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d