4 aylık kâr 91 milyar dolar
Türkiye’de tasarruf sahiplerinin yatırım tercihlerine bakıldığında mevduat, döviz ve altın uzun yıllardır sıralamada ilk üçte yer alıyor. Geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik krizler ve yatırım araçlarının gösterdiği performans bu tablonun oluşmasında etkili. Mevduat dışındaki iki yatırım aracında yani altın ve dövizde artık kemikleşmiş bir yatırımcı kitlesi mevcut. Her ne olursa olsun döviz ve altına yatırım yapmaktan vazgeçmiyorlar. Son iki yılda döviz kurlarının enflasyonun altında bir performans göstermesi, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında kurları kontrol altında tutması ve tutmaya devam edeceğine yönelik güçlü beklentiler döviz yatırımcısının fikrini değiştiremedi. Yurtiçi yerleşikler kurlardaki dalgalanmalarda al-sat, sat-al gibi stratejiler uygulasa da yine dövizden vazgeçmiyor.
Altın tarafında da benzer bir görünüm var. Özellikle yastık altında önemli bir miktar altın tutuluyor. Merkez Bankası’nın yılın ilk Enflasyon Raporu’nda yastık altında tutulan altınlara yönelik bir çalışma yer almıştı. Rapora göre, yurtiçi yerleşiklerin geçen yılın üçüncü çeyreği itibarıyla yastık altında 311 milyar dolarlık altını bulunuyor. Söz konusu rakam Dünya Altın Konseyi ve İstanbul Altın Rafinerisi’nin yıllardır söylediği tahminlerle uyumlu. Döviz ve altın yatırımındaki bu kemikleşmiş davranışa, TL mevduat cephesinde pek rastlanmıyor. Örneğin, yüksek enflasyonist ortamda uygulanan düşük faiz politikası döneminde TL mevduatlardan diğer yatırım araçlarına ciddi kayışlar olmuştu. Bu noktada şunu belirtmekte yarar var. Altında olduğu gibi yastık altında ciddi miktarda döviz tutuluyor. Ancak bu dövizlerin miktarı ile ilgili henüz açıklanmış bir çalışma yok.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında mart ayı ortasında başlatılan soruşturmanın ardından kurlarda yukarı yönlü sert bir hareket........
© Dünya
