Pay sahibi ol, konut sahibi ol
Türkiye’de uzun yıllardır konut finansmanına yönelik tartışmalar hep erişim sorunu üzerinden yürütüldü. Oysa asıl sorulması gereken konu şu: “Tam mülkiyet dışında başka sahiplik modelleri neden hiç tartışılmıyor?”
Yakın zamanda Tasarruf Finansman Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle konut dışı gayrimenkullerin finansmanına getirilen sınırlamalar, özellikle küçük birikim sahiplerinin yatırım tercihlerini ciddi biçimde kısıtladı. O yazımda sormuştum: “Konut değil de gayrimenkul desek ne olurdu?” Şimdi ise soruyu biraz daha derinleştirmek gerekiyor: “Tam mülkiyet değil de paylı mülkiyet desek ne olurdu?”
Bugün yalnızca konutun değil, gayrimenkul mülkiyetinin yapısının da yeniden tartışılması gerekiyor. Dünya genelinde fractional ownership, shared ownership, co-ownership gibi kavramlarla hem daha geniş kitlelere erişim sağlanıyor hem de yatırım formu yeniden tanımlanıyor. Türkiye’de ise hâlâ “ya tam sahip ol ya hiç olma” ikilemi geçerli.
İngiltere’deki Shared Ownership Scheme, gelir seviyesi düşük bireylerin %-u oranında pay sahibi olup kalan kısım için kira benzeri bir bedel ödemesini sağlıyor.
ABD’de fractional ownership, özellikle ikinci konut pazarında kullanılıyor; bireyler yılın belirli dönemlerinde kullanabilecekleri oranda pay satın alıyor. Singapur’da ise devlet destekli ortak sahiplik modelleriyle gençlerin ilk ev sahibi olması........
© Dünya
