PKK ile mücadeleye 700 milyar dolar
Ayrılıkçı terör örgütü PKK’nın aldığı kendini tasfiye kararı ile ağırlıkla Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde olmak üzere yurt sathında 40 yılı aşkın süredir devam eden ve her yıl büyük miktarlardaki kamu kaynağını tüketen olumsuz bir faktör ortadan kalkıyor.
Türkiye’nin savunma giderlerinde önemli tasarrufa yol açacak bu gelişmenin, aynı zamanda yeni yatırımlar, dengesiz göç hareketleri, bozulan demografik dengeler, bölgesel kalkınma, bölgeler arası gelişmişlik farkları, gelir dağılımı adaleti, toplumsal istikrar, yeni demokratik açılımlar gibi geniş bir yelpazede pozitif ekonomik ve sosyal sonuçlar doğurması bekleniyor.
Esas olarak 1984’ten bu yana devam eden bölücü terörün ülkeye verdirdiği kayıpların başında, bununla mücadele için yapılan askeri harcamalar geliyor. Terörün son bulması, merkezi yönetim bütçesinden savunma ve güvenlik için ayrılan ödeneklerin her yıl artırılmasına yol açan bir unsur ortadan kalkması anlamına geliyor.
PKK terörü ile yarım asra yaklaşan mücadeleye harcanan kamu kaynaklarının büyüklüğüne ilişkin net bir veri bulunmuyor. 2023 başında gerçekleştirilen Terörle Mücadele Şube Müdürleri Değerlendirme Çalıştayında dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1984-2019 tarihleri arası, terörün hesaplanabilir toplam maliyeti yaklaşık 3 trilyon 722 milyar lira olarak açıklamıştı.
DÜNYA’nın yetkili makamlardan edindiği bilgiye göre ise terörle mücadele sürecinde sınır içi ve sınır ötesinde yapılan operasyonlarda askeri teçhizat, silah ve cephane gideri, zırhlı araç alımı ve diğer kalemlerde yapılan tahmini toplam harcama 700 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Söz konusu maliyet Türkiye’nin 2024 yılı gayri safi yurt içi hasılasının yarısından daha büyük bir hacmi ifade ediyor. Söz konusu harcama bugünkü cari kurla çevrildiğinde ise 27 trilyon TL gibi bir tutara denk geliyor.
Türkiye’nin doğusunda bir Kürt devleti kurma amacıyla 1978 yılında kurulan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile güvenlik birimleri arasında 1978 ve 1984 yılları arasında küçük ölçekli silahlı çatışmalar yaşanmakla birlikte topyekûn silahlı mücadele esas olarak PKK’nın 1984 yılında gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli saldırıları ile başlamıştı.
Uzun yıllar boyunca bölgede karakol baskınları, yol kesme, kamu görevlilerine yönelik saldırı ve suikastlar, adam kaçırma, batı bölgelerinde orman yangınları ve sabotajlar, savunma birlikleri ve kolluk güçleri ile fiili çatışmalar gibi şekillerde eylemler gerçekleştiren ve onbinlerce asker, polis ve sivilin yaşamına mal olan PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan, Şubat 1999’da Kenya’nın........
© Dünya
