Bu görünümle faiz indirimi 2026 hedefinde riski artırır
PPK metninde, enflasyonun ana eğiliminin Eylül ayında yükseldiğine ve dezenflasyon sürecinin yavaşladığına dikkat çekilmektedir. Ayrıca, enflasyon beklentileri ile fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu risklerin belirginleştiği ifade edilmektedir. Bu risklere yönelik vurgu, önceki metne kıyasla güçlenmiştir.
Artan bu risklere rağmen TCMB, önceki toplantıya göre daha düşük oranda da olsa faiz indirim sürecine devam etmeyi tercih etmiştir. Bununla birlikte, metindeki ifadeler makro ihtiyati çerçevede herhangi bir değişikliğe gidileceğine dair bir sinyal içermemektedir.
Bir sonraki PPK toplantısı 11 Aralık tarihinde yapılacaktır. Bu toplantıdaki kararda, enflasyon eğiliminin ve beklentilerin son dönemde olduğu gibi yükselmeye devam edip etmemesi, talep koşullarının yavaşlayıp yavaşlamaması ve döviz satışlarının sürüp sürmemesi belirleyici olacaktır. Ayrıca, yıl başında yapılacak asgari ücret artışı ile kamu fiyat ayarlamaları da enflasyon eğilimleri açısından önemli olacaktır; ancak bu unsurların PPK öncesinde netleşme olasılığı düşüktür. Bu görünüme rağmen faiz indirimlerine devam edilmesi, önümüzdeki senenin iddialı enflasyon hedefi üzerindeki riskleri daha da arttıracaktır.
İş Yatırım’ın kararının ardından yaptığı değerlendirmede “Ekonomist anketlerinde piyasa beklentisi 150 baz puan indirim yapılacağı yönündeydi. İş Yatırım enflasyon ana eğiliminde bozulma nedeniyle faiz indirimine ara verilmesini bekliyordu. Yapılan açıklamada Merkez Bankası enflasyonun ana eğiliminin Eylül ayında yükseldiğini kabul ediyor. Son dönemdeki enflasyondaki artışın enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein