Kurumsallaşmayı doğru anlamak gerek
Bırakın KOBİ’leri, büyük ölçekli şirketlerde dahi kurumsallaşma doğru algılanmıyor. Kurumsal olmak, belirli bir ölçeğin zorunluluğu gibi görülüyor.
Oysa start-up’lar bile kurumsal olabilir. Kurumsallaşma konusundaki algı hatalarına, yanlış uygulamalar ile şirketleri bezdiren ya da “bu muymuş yahu” dedirten danışman arkadaşların da katkıları oldu. Bu hafta, bu hatalı algı üzerine biraz sohbet edeceğiz.
Türkiye'de aile şirketlerinin baskın olduğu bir iş dünyası yapısı bulunuyor ve bu şirketlerde büyüme sürecinde kontrol mekanizmalarının zayıf kalması, profesyonel yönetim eksiklikleri ve aile üyelerinin yönetimdeki ağırlığı gibi faktörler, kurumsallaşma ihtiyacını doğuruyor. Bu nedenle, kurumsallaşma Türkiye’de genellikle şirketlerin aile bağlarından bağımsız, profesyonel bir yönetim yapısı geliştirmesiyle ilişkilendiriliyor.
Bu noktada, yönetim kurulu- icra ayrışması, politika ve prosedürler, organizasyon şemaları, görev tanımları, her adımın yazılı ve tanımlı olduğu iş yapış biçimleri kurumsallaşma olarak satılıyor ve satın alınıyor. Bir süre sonra da iş dokümantasyon, çok katmanlı yönetim, bürokrasi, onay mekanizmaları, aşırı kontrol ve yazılı prosedürlere........
© Dünya
visit website