İyimserlik mi gerçekçilik mi?
İş dünyasında, özellikle geleceğe ilişkin tahmin yaparken iki tür davranış var. Birincisi, aşırı umutlu bir bakış açısı ile bakmak. İş insanı umutlu olur, risk alır, risk almadan ticaret yapılmaz, hem son yirmi senede karşıya çıkan tüm zorluklara iktidar tarafından hep bir çare bulundu, yine bulunur, faiz indirimleri hele bir başlasın ekonomi de canlanır şeklindeki bakış açısıdır.
İkincisi, temkinli ve veri odaklı bakış açısıdır. Bu bakış açısı ile geleceği modellemek, objektif bakış açısını gerektirir. Hesaplı risk alma hakim davranış biçimidir. İyimser olalım ama gerçeklere de yüzümüzü dönmeyelim tutumu ile hareket edilir. Bugüne kadar sorunları çözdüler tamam ama ya bu sefer o kadar kolay çözemezlerse diyerek ihtiyatlı bir tutum içinde olmak demektir.
İlk perspektifteki iş insanları genelde inişli çıkışlı, dramatik kazanç ve kayıplar ile karşılaşırlar. Ya müthiş para kazanırlar ya da ciddi para kaybedeler. Gözleri karadır, konjonktür yanlarında olursa dergilerin kapağına çıkarlar. Konjonktür dönerse, şirketleri önemli ölçüde zarar eder veya konkordato yoluna gider.
İkinci perspektifteki iş insanları sürdürülebilir bir büyüme ve karlılık peşindedirler. Ölçülü........
© Dünya
visit website