menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eyvah torunlar büyüdü!

12 1
previous day

Ölçeği ne olursa olsun, bir­den fazla ortağın olduğu aile şirketlerinde en kritik konuların başında yeni ne­sillerin şirkete katılımı ve uyum içinde çalışmaları ge­lir.

Bugün ülkemizde, 1970 öncesi kurulmuş ve halen aktif olan çoğu şirket üçün­cü nesil yönetimi altında de­vam ediyor. Dördüncü nesil de iş gücünde aktif rol almaya başladı. 1970 sonrası kuru­lan şirketlerde de ikinci nesil­den üçüncü nesile geçiş süreci söz konusu. Şüphesiz ülkemiz­de şirketlerin uzun ömürlü ol­maları, kuşaktan kuşağa başa­rılı aktarımlar yaşanıyor oluşu çok sevindirici.

Öte yandan başarı örneğin­den daha çok başarısızlık ör­neği var. Çok ortaklı yapılar­da, ki ortakların bazıları da ai­le dışından ya da uzak akraba şeklinde olursa, birinci kuşak­ta yaşanmayan sorunlar ikin­ci veya üçüncü kuşakta yaşana­biliyor. Bir şirket düşünün. Üç ortak kurmuş. Sonra çocuklara devretmişler. Altı çocuk şirket­te devam etmiş.

Bu ikinci kuşak hem icrai hem de yönetim ku­rulu bazında görevler üstlen­miş. Sonra torunlar geliyor. On iki torun, şirkette işe başlamış­lar. 5-10-15 sene sonra duru­mun ne kadar karışabileceğini düşünebiliyor musunuz? İşin içine eltiler gibi farklı faktörler de girdiğinde, içinden çıkılmaz durumlar olabiliyor. Bir........

© Dünya


Get it on Google Play