Son istatistik bükücü
Türkiye’nin ekonomideki öncelikli sorunu faizden önce sorgulanmadan kabul gören ana akım neoklasik dogmatik iddialardır. Geçen hafta dünyada tartışmalı Phillips Eğrisi üzerinden, Türkiye’de enflasyon ve işsizlik arasında yüksek korelasyonla ters yönlü ilişki var iddiası ekonomi sayfalarının manşetlerindeydi.
Ana akımın sürekli dilinden düşürmediği iktisat biliminin kuralları ile anlatırsak, ki aslında ekonometrinin kuralları, korelasyon iki değişken arasında birlikte hareketi gösterir, neden sonuç ilişkisi göstermez. Yani salt korelasyon ile ilişki var denmez. Granger nedensellikle denebilir. Dakika bir gol bir.
İkincisi serilerin durağan olup olmadığına göre çıkan sonuç anlamlı veya anlamsız olabilir. Seriler durağan değilse sahte korelasyonlar oluşabilir. ADF (Augmented Dickey-Fuller) testi gibi durağanlık kontrolü yapılmalıdır. Durağanlık varsa birinci farkların alınması gibi seriler durağanlaşana kadar bakmak lazım. İkinci golü de gördük mü?
Korelasyonun çeşitleri var. Pearson mı, Spearman mi? Yani veriler seride normal dağılıyor mu, dağılmıyor mu? Normallik testleri yapılmış mı demek yani. Shapiro-Wilk, Kolmogorov-Smirnov, Jarque-Bera gibi testlerle normallik analizi yapılmalıdır. Üçüncü gol de geldi.
Yetmez ama evet bir de otokorelasyon sorunu var. Serideki değerlerin kendi gecikmeli değerleriyle olan korelasyonuna Durbin-Watson ile bakmalıyız. Otokorelasyon varsa........
© Dünya
