Soykırımın seyircileri olmak mı olmamak mı? -2-
Genelde yerkürenin her tarafında özelde Filistin/Gazze’de bir insanlık krizi yaşanıyor. İdareciler ve halklar bırakın krize çözüm üretmeyi, krizin aşılması için adımlar atmayı, krizi daha da derinleştiren bir tutum sergiliyorlar. Maalesef Müslüman idareciler ve halkların çoğu bu kriz ve soykırımın büyümesinde önemli bir etken olarak duruyorlar. İşin tuhaf yönü; kriz, işgal, yoksunluk, ihmal ve katliamların çoğunun merkez üssü Müslüman coğrafya…
Filistin/Gazze’de günler, haftalar, aylar ve yılları bırakalım neredeyse yüzyılı aşacak bir işgal ve soykırım var; ama insanlık ve ümmet olarak buna seyirci oluşumuz çok da izah gerektirmeyecek bir açıklık ve netliktedir. Bu sessizlik, bilinçli ve planlı bir programın önemli bir parçasıdır. Çünkü karanlık el ve emeller dört ayrı 1’in çarpma ve toplama etkisinin 4’ten fazla etmediğini/etmeyeceğini biliyorlar.
Ses çıkaran, yan yana duran, sırt sırta veren ve kardeşlik vaziyeti alan dört 1’in ise 1111 kuvvetinde olduğunu da pekala biliyorlar. Bu sebeple sessiz çoğunluk onların hesabına gelen şeytani planlarının yürümesinde önemli bir ayak olarak duruyor:
Vahşet, zulüm ve soykırımın sessizleri olmamak için........
© Doğruhaber
