En büyük düşmanımız Cehalet
Bir cahilin başka unvanlar ve rütbeler edinmiş olması, onun temel, ana niteliğini değiştirmez. Örneğin, cahil bir kişi yanlışlıkla milletvekili olursa, cahil bir milletvekili olur; bir şekilde profesör olursa cahil bir profesör olmuş olur. Bakan olsa bile cahil bir bakan olarak kalır. Bir kişi Müslüman olsa bile, kendini yalnızca İslam'ın yüzeysel bilgisiyle sınırlasa ve toplumda alim bir adam gibi görünse bile, eğer bilgelikten, derin anlayıştan ve siyasi iç görüşten yoksunsa; zihni gerçeklikten kopuksa ve sağlam bir zemine, çok fazla ham bilgiye ama öze dair hiçbir anlayışa dayanmıyorsa ve bağlamdan uzaksa ki Arabistan'da gördüğü bir çöl manzarasını Türkiye dağlarında arıyorsa o zaman o da bir cahildir. Bu tür "ulema" seviyesi, onlara sadece taharet yapma prosedürü hakkında sorular sormanıza izin verir, ancak modern siyasi gerçekliğin karmaşıklıkları hakkında neredeyse hiç soru sorulmaz, o minvalde soru sormak bile bir cehalet olur. Yani, ondaki "cahil" niteliği diğer tüm unvanlardan ve rütbelerden önce gelir. Bahsettiğimiz cehaletten kurtulmak için tamamen farklı çabalar gerekir.
Cahil insanları her şeyden önce onların olaylara ve insanlara olan yaklaşımlarıyla ayırt edebiliriz. Bu yaklaşım kesinlikle bilimsel, nesnel, ahlaki veya........
© Doğruhaber
