menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gelin İşi Merkez’e Bırakalım…

16 1
tuesday

İnsan olarak aciziz, günahkârız, noksanız; gücümüz, kuvvetimiz, ömrümüz sınırlı ve bir yere kadardır. İmkânların kısıtlı, imtihanın çetin ve zor olması karşısında etkilenir, umutsuzluğa düşeriz. Kur’an-ı Kerim’de Ulu’l Azm Peygamberlerinin mücadele dolu hayatları, bizlere ders ve ibret olsun diye uzun uzun anlatılır.

“Hani İbrahim (Aleyhisselam): "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. Allah ona: "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. Bunun üzerine Allah: "Öyleyse dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" buyurdu. (Bakara Suresi, 260. Ayet)

A'raf Suresi 143. Ayette Hz. Musa’nın Allah’ı görme isteği, Bakara Suresi 259. Ayette ise Üzeyir Aleyhisselam olduğu rivayet edilen zatın, harabeye dönmüş bir şehre uğrarken "Allah burasını nasıl diriltecekmiş?" diye söylenmesi ve Allah’ın onu ve eşeğini yüz yıl sonra diriltme kıssası anlatılır.

Bütün bunlar, bizlere derin dersler ve ibretler vermek........

© Doğruhaber