Mazlumların feryadına sessiz kalan kör vicdanlar
Zamanın aynasına baktığımızda, tarih tekerrür ediyor.
Değişenin yalnızca takvim yaprakları olduğunu görüyoruz…
Zulüm aynı, mazlum aynı, sessizlik aynı…
Sadece isimler değişmiş.
Bir zamanlar Kerbelâ’da Hüseyin ve ehli beytin üzerine çöken zulüm, bugün Gazze’nin, Arakan’ın, Keşmir’in, Doğu Türkistan’ın, Sudan’ın üzerine çöküyor.
Kur’an, asırlar önce bu sessizliği sarsacak bir nida ile seslendi:
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve ‘Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan şu şehirden çıkar, bize katından bir sahip ve yardımcı gönder!’ diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğruna savaşmıyorsunuz?” (Nisâ, 4/75)
Bu ayet, sadece bir tarih dersi değildir.
Bu ayet, bugünün manşetidir!
Bu ayet, vicdanı olan her insanın kalbine yöneltilmiş bir sorudur!
Sessiz Kalan Vicdanlar ve Susturulan Merhamet
Bugün dünyanın dört bir yanında mazlumlar; bombalar altında, dikenli teller ardında, açlık, işkence ve çaresizlik içinde Allah’a yakarıyor:
“Rabbimiz! Halkı zalim olan şu şehirden bizi çıkar…”
Ama İslâm âlemi sus pus olmuş sadece izliyor.
Ellerde telefonlar, gözler ekranlarda, bir fotoğraf, bir haber, bir enkaz altı görüntüsü…
Ve ardından birkaç saniyelik iç çekiş:
“Yazık!”
Sonra yine dünya ve dünyalıkların telaşında kaybolan benliğimiz.
Oysa bu sessizlik, sadece mazlumu değil,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d