Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 20. Cüz
NEML SÛRESİ
80- “Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.”
81- “Sen körleri yanlış yoldan doğruya yönlendiremezsin. Sen (çağrını) ancak ayetlerimize inanıp teslim olanlara duyurabilirsin.”
Allah Teala, inanmayanları ölülere, sağırlara ve yolunu yitirmiş körlere benzetmektedir.
Çünkü duyularını ve aklını amaçlarına uygun olarak kullanmayanın bunlardan yoksun olan kişiden farkı yoktur.
55- “Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve ‘Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size. Esen kalın. Bizim cahillerle işimiz yok’ derler.”
Mümin, faydasız söz ve davranışlardan, kendisini ilgilendirmeyen konulardan, gereksiz tartışmalardan uzak durmalıdır. Onun hayat yolculuğunda kaybedecek bir saati bile yoktur.
56- “Kuşkusuz sen istediğini hidayete erdiremezsin. Ama Allah dilediğini hidayete erdirir ve hidayete erecek olanları en iyi O bilir.”
“Allah dilediğini hidayete erdirir” diye tercüme edilen cümle “Allah dileyeni hidayete erdirir” şeklinde de tercüme edilebilir.
Bir kimseyi –kendi istek ve eğilimi olmadıkça– doğru yola getirmeye çalışmak bir noktadan sonra yararsızdır.
Allah Teala, tercihini ısrarla inkâr yönünde kullananları zorla doğru yola iletmez; onları kendi irade ve tercihleriyle baş başa bırakır.
Kimsenin istediği kişiyi hidayete ulaştırma kudreti yoktur. Kula düşen dua edip sonucu Hak Teala'dan beklemektir.
70- “...Önünde de sonunda da hamd O’na mahsustur...”
Ayetteki hamd ifadesi, “Bu dünyada da ahirette de hamd O’na mahsustur” şeklinde yorumlanmıştır.
Kur'an, en güzel zikir ve hamd ifadelerini kullara öğretir. Bizzat Yüce Rabbimiz tarafından öğretilen hamd ifadelerini müminler öğrenmeli ve fırsat buldukça okumalıdır.
71- “De ki: ‘Hiç düşündünüz mü, Allah geceyi kıyamet gününe kadar üzerinizde devamlı kılsa, Allah’tan başka size ışık getirecek bir tanrı var mıdır? Hâlâ söze kulak vermeyecek misiniz!’”
72- “De ki: ‘Ne dersiniz, Allah gündüzü üzerinizde kıyamet gününe kadar devamlı kılsa, Allah’tan başka size istirahat edeceğiniz geceyi getirebilecek bir tanrı var mı? Hâlâ (gerçeği) görmeyecek misiniz?’”
73- “Allah, rahmetinden dolayı size geceyi ve gündüzü yarattı ki dinlenesiniz, lütfundan rızkınızı arayasınız ve bütün bunlara şükredesiniz.”
Evrendeki düzen, amaca uygunluk bakımından olabileceklerin en mükemmelidir. Bunun tesadüfen olması ihtimali aklen mümkün değildir. Düzenin bozulmadan devam etmesi de tek iradeye tâbi olduğunu göstermektedir.
Her zaman gece, her zaman gündüz olması insanın ruh ve beden sağlığı için elverişli bir durum değildir. Dünyada sürekli gece yada sürekli gündüz hali yaratmadığı için de Allah’a hamd etmek gerektiği görülmektedir.
76- “Kārûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.”
Tefsirlerde Karun, Hz. Mûsâ’nın amcasının oğlu ve Firavun’un yüksek seviyede bir görevlisi olarak........
© Diyanet Haber
