menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Lezzetin yol haritası: Şanlıurfa

13 0
11.06.2025

Şanlıurfa Kültür Yolu’nda lezzetin peşine düşmek

Bir kentin belleği, sokaklarında, tüten tencerelerinde, közde pişen etlerinde saklı… Şanlıurfa, bu belleği en diri taşıyan şehirlerden biri… Efsanelerle bezeli topraklarında Hz. İbrahim’in ateşi kadar kıymetli bir mutfak kültürü yükselir. Bu yıl Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali, sanatın yanında, damakta yankılanan lezzetin de rotasını çiziyor. İşte bu yazı, o rotayı takip ederek, Urfa’nın dumanı üstünde yemeklerini anlatan 13 durakta lezzetin peşinde…

Tatlının en peynirli hâli

Mehmet Hafız Bulvarı’nda yazılan bu tatlı hikâye, Miroğlu Kadayıf Dondurma’nın ustalığıyla hayat buluyor. 1996 yılında Ömer Miroğlu’nun kurduğu bu lezzet durağı, bugün Muhammed Miroğlu’nun ellerinde Urfa’nın kadim tatlarını yaşatıyor. Sıcak şerbetle buluşan tel tel kadayıfın içinde, Urfa sabahlarını anımsatan peynir gizli. Her lokma, damakta geçmişle bugünü buluşturan bir senfoni gibi… Yanına eklenen bir top sade dondurma, bu şiiri zirveye taşıyor. Geleneksel üretim anlayışıyla çalışan Miroğlu ailesi, Urfa kadayıfının sürdürülebilirliğini ustalıkla koruyor ve geleceğe taşıyor.

İsotla harmanlanan kebabın hikâyesi

Sırrın Mahallesi’nde, Karşıyaka Caddesi’nin sonunda, Urfa güneşinin en koyu gölgesiyle kurulmuş bir lezzet durağıdır Sultanoğlu Restoran. Muhammet Aydın’ın ustalığıyla sunulan İsot Kebabı, közde pişmiş bir sanat eseri gibi Urfa’nın sıcağını, acısını ve tutkusunu içinde taşır. Yanında gelen çiğköfte ise zamana karşı yoğrulmuş bir hikâye; sabrın, hüznün ve umudun kıvamında bir lezzet. Marul yaprağına sarılır ve dost meclisinde yenir. Sultanoğlu, doyurur ve geçmişi sofraya getirir, Urfa’yı her lokmada yeniden anlatır.

Közün dilinden anlayan bir ocak

Refahiye Mahallesi’nin taş sokaklarında usulca yükselen koku, Dedecan Ocakbaşı’nın çağrısıdır aslında. Osman Usta’nın özenle işlettiği bu mekân, közde pişen patlıcanlı kebabın asıl duraklarından biri... Patlıcanın yumuşak kucağında pişen kıyma, Urfa’nın sabrını, ateşle sınanmış sevgisini anlatır. Yanına gelen içli köfte ise dışı nar gibi kızarmış, içi usulca akan bir hatıra; geçmişin elleriyle yoğrulmuş bir şiiri sanki. Dedecan’da her lokma, karın doyurmakla kalmaz, Urfa’nın kadim sofrasına bir davet sunar.

Güne ciğerle başlayan şehir

Karaköprü’nün Çankaya Mahallesi’nde sabahlar, mangal dumanıyla uyanır; Ciğerci Lütfi’nin tezgâhında gün ciğerle başlar. Lütfi Yüksekyayla’nın maharetli ellerinden çıkan Urfa ciğer kebabı,........

© Diriliş Postası