Bursa’nın lezzet kokan sofraları
Bursa Kültür Yolu lezzet duraklarında bir damak yolculuğu
Bursa, bir kentten öte, bir sofradır. Ve Kültür Yolu Festivali ile bu sofranın çevresine bütün bir Türkiye toplanır.
Bursa’da zaman durur sanki
Her şehrin bir sesi vardır. Kimisi taşın, kimisi suyun, kimisi de rüzgârın ezgisini taşır. Ama bazı şehirler var ki onların sesi, tencerede kaynayan çorbanın, sacda kızaran ekmeğin, bakır tavada mühürlenen etin içli fısıltısıdır. Bursa işte bu şehirlerden biridir. Uludağ’ın eteklerinden süzülerek gelen su kadar berrak, Osmanlı’dan kalan mutfak mirası kadar vakur bir lezzet diline sahiptir.
Bir kentin tabağına baktığınızda…
Her lokması bir tarih, her lezzeti bir göç hikayesi, her kokusu bir han odasında yanan soba gibi. Kültür Yolu’nun bu yılki lezzet durakları, damak ve tarih yüklü…
Her sokakta bir fırın ve her fırında bir öykü... Her tencerede bir gelenek, her kaşıkta bir anne sesi... Bursa, lezzetiyle bir tür sükûnet sunar insana.
O yüzden derim ki; Bursa’ya sadece görmek için değil, tatmak için gidin. Çünkü bu şehir, en iyi halini, bir lokma ekmekle anlatır.
Gelin birlikte çıkalım bu lezzet bu yolculuğuna. Lezzet ustalarından her lokmanın ardına saklanan hikâyeleri dinleyelim. Her durağın kendine has kokusunda, Bursa’nın ruhunu hissedelim.
Pasto’nun kına cevizlisi
Hamurun hikâyeye dönüştüğü yer
Nilüfer’in sokaklarında, zaman zaman geçmişe açılan pencereler bulursunuz. İşte Hakan Doğan yönetiminde Pasto da bu pencerelerden biridir. Kına cevizlisi, adından da anlaşılacağı üzere sıradan bir ekmek veya bir tatlı değil, bir ritüelin hatırasıdır. Gelin kınasında sunulan, içine dualar karışmış, ceviz tanelerine sevda serpiştirilmiş bir lezzettir. Ceviz ve ekmek kıymetli bir tat bırakır damakta. Nilüfer’in şık ve zarif sokaklarında, Anadolu’nun en naif adetlerinden biri çiğnenir ağızda.
Fasulyeli’nin Rumeli usulü kapaması ve süt helvası:
İki kıta arasında bir sofra
Yine Nilüfer’deyiz ama bu defa Rumeli’den esen bir rüzgârla... Emir Topuk yönetimindeki Fasulyeli’de kapama yapılırken sadece et pişmez, Balkanlar’dan göç eden bir halkın hatıraları da tencereye düşer. Etin yumuşaklığı, pirincin aroması, Rumeli usulü kapamada Bursa'nın bir göç menüsüne dönüşür. Arkasından gelen süt helvası ise o özlemi tatlıya bağlayan bir nokta atışı gibidir. Rumeli’den Bursa’ya göçenlerin ruhu, bu iki tabakta hâlâ yaşar.
Çiçek Izgara
İsmini köfteye veren bir gelenek
1963’te Bursa’da doğan Çiçek Izgara, köftenin hafızaya kazındığı bir lezzet merkezi… Hasan Erdihan Hınçalan’ın kurduğu bu efsane, şimdi damat Hakan Suna........
© Diriliş Postası
