Dünya İsrail’in İran’a saldırmasını beklerken
İran, İsrail’in 31 Temmuz’da Tahran’da Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’yi şehit etmesinden sonra en üst seviyede bir karşılık vereceğini açıklamış ancak bahse konu misilleme bir türlü vuku bulmamıştı. Sonradan duyduk ki meğerse İran Heniyye’nin intikamının alınmaması karşılığında Gazze’de ateşkes sağlanması koşuluyla Batı ile bir pazarlık yapmış.
Ne var ki Batı her zamanki gibi sözünde durmamış ve İran’ın misillemesine mâni olurken İsrail’in Gazze saldırılarını durdurması için hiçbir şey yapmamış. Yani İran’ı kandırmış.
Ama İsrail Gazze’den sonra gözünü Lübnan’a dikip Hizbullah komutanlarına ve liderlerine yönelik suikastlara başlayınca işin rengi değişti. Önce çağrı cihazları ve el telsizlerinin patlatılması derken arka arkaya yapılan hava saldırılarında Hizbullah’ın lider kadrosunun büyük çoğunluğu öldürüldü.
Hepimiz “Neler oluyor? Hizbullah neden komutanlarını koruyamıyor?” diye sorarken 27 Eylül’de Beyrut’un Dahiye semtinde Hizbullah genel karargâhı olduğu ileri sürülen bölgeye düzenlenen hava saldırısında altı bina yerle bir edildi.
Meğer o gün, o saatte Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve beraberindeki Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan da oradaymış ve her ikisi de bu saldırıda hayatını kaybetmiş.
Hizbullah için daha kötüsü ne olabilir diye düşünürken İsrail’in Nasrallah’ın yerine geçmesi beklenen Haşim Seyfiyuddun’u da başka bir hava saldırısında öldürdüğünü öğrendik.
Tüm bu olup bitenler üzerine İran’ın stratejik sabrı çatladı ve 1 Ekim’deki Fettah hipersonik balistik füzelerle gerçekleştirilen saldırı geldi.
Belki de ilk defa İsrail’e zayiat verilen saldırıda 200 civarında füze kullanıldığı ve Demir Kubbe’nin bu füzeleri tespit edemediği anlaşıldı.
Heniyye, Nasrallah ve Nilfuruşan’ın intikamını almak için yapıldığı söylenen saldırıda, F-35’lerin üssü olarak bilinen Necef’teki Nevatim Üssü ile birlikte İsrail’in orta kesimlerinde bulunan Tel Nof Üssü ve Tel Aviv’de bulunan Mossad karargâhının da hedef alındığı açıklandı.
Bu saldırı İran’ın İsrail’e doğrudan gerçekleştirdiği ikinci saldırı olması hasebiyle önem arz etmekle birlikte, belki de ilk defa esaslı bir zayiat verilmesi nedeniyle bir dönüm noktası olmuştur. Zira İran’ın nisan ayındaki misillemesinde hem bir zayiat verilememiş hem de saldırıdan saatler önce haber verildiği için ciddiye alınmamıştı.
Ancak bu sefer işler değişmiş ve İsrail, İran’ın en önemli vekil aktörü olan Hizbullah’ın başındaki Nasrallah’ı öldürmüştü.
İşte tüm dünya o tarihten beri İsrail’in İran saldırısına........
© Diriliş Postası
visit website