menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ACABA BERAT ALBAYRAK’IN KIYMETİNİ BİLEMEDİK Mİ?

25 0
18.11.2025

Türkiye son yıllarda ekonomiyi bir makro veri meselesi olarak değil, siyasal kamplaşmanın ana ekseni olarak yaşadı. Tartışmalar çoğu zaman politik isimler üzerinden yürütüldü, ekonomik modelin kendisi arka planda kaldı. Bu tartışmaların merkezindeki en görünür figür ise Berat Albayrak’tı.

Bugün gelinen noktada, o döneme dair bazı sorular yeniden soruluyor. Neden mi?

Çünkü dönemin bazı kritik verileri, o yılların belki de tartışma gürültüsü içinde fark edilemeyen yönlerine işaret ediyor:

- Enerji alanında dışa bağımlılığı azaltma hedefi doğrultusunda TANAP’ın devreye alınması, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları ve sondaj filolarının güçlendirilmesiyle Türkiye’nin dünya çapında en büyük 4. deniz enerji filosuna ulaşması,

- Küresel kriz, pandemi, Brunson krizi, S-400 yaptırımları, CAATSA baskısı, Halkbank davası gibi olağanüstü dönemlerin (aynı anda üst üste) yönetilmesi,

- İhracatın tarihinin en yüksek seviyelerine doğru tırmanması ve üretim yapan şirketlerin önemli bir bölümünün yurt dışına kaçmadan sistem içinde kalmayı tercih etmesi,

- KDV/ÖTV istisnaları, KGF destekleri yoluyla KOBİ’lerin ve üreticinin finansmana erişiminin kolaylaştırılması,

- Borsaya 5 milyondan fazla yeni yerli yatırımcının girmesi ve sermaye piyasalarının tabana yayılması,

- Yerli enerji modelinde petrol ve gaz arama yatırımlarının ivme kazanması, Karadeniz gazının keşfine giden sürecin kurumlaştırılması,

- Türkiye Varlık Fonu’nun yeniden yapılandırılması ve stratejik sektörlerde yerli konsolidasyonun amaçlanması.

Elbette hiçbir dönem kusursuz değildir. Eleştirilecek kararlar, tartışılması gereken süreçler mutlaka vardır. Ancak toplumda şu sorunun artık daha fazla dillendirildiği görülüyor:

“O dönem duygular ve siyasal kampanya dili içinde eleştirdiğimiz bazı hamlelerin stratejik değeri, bugün daha mı görünür hâle geliyor?”

Belki de asıl soru şudur:

Türkiye, ekonomide bağımsız politika denediğinde, her seferinde aynı toplumsal gerilim ortaya çıkıyor olabilir mi?

Bugün bazı iş dünyası temsilcileri ve piyasa aktörleri şu........

© Diriliş Postası