Millî sinema, millî savunma
Sanat ve savunma kelimeleri genellikle yan yana gelmez. Savunma denince savaş, sanat denince barış akla gelir. Bu iki kavram birbirinin zıddı görünse de huzurlu bir toplum için ikisi de vazgeçilmezdir. Savunmasız toplumun yaşaması mümkün değildir. Sanatsız toplum da uzun vadede inkıraza uğrayacaktır.
Sanatın kendini ifade edebilmesi için güvenli bir zemine, topluma ihtiyacı vardır. Uzun vadede savunma, sanatla mücehhez olmazsa toplumun çöküşü mukadder olur.
Peki, sanatın ve savunmanın millisi olur mu? Bir kavramın önüne neden “milli” kelimesi konur? Bir ülkede sinema gibi evrensel bir sanat dalının ve savunma gibi beka meselesi olan bir kavramın önüne neden milli kelimesi koyma ihtiyacı doğar?
Büyük bir devlet geleneğinin evlatları olarak binlerce yıl kendine yeten ve başkalarını doyuran konumda olmuşuz. O zamanlar aklımıza yaptığımız işlerin önüne “milli” kelimesini koymak gelmemiş çünkü “gayrimilli” bir durum söz konusu değildi.
Bir gün rüzgâr ters esmiş, kader bizi başkalarına muhtaç etmiş. Bu zayıflığımızdan faydalananlar sanatımızı da savunmamamızı da gayri milli hale getirmişler. Adına “çağdaşlık”........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein