Kalabalıkta yapılan yanlışın tenhada özrü olmaz
Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) düzenlenen illegal yemin töreni ve buna göz yuman amirlerin ordudan ihraç edilmesi, kamuoyunda yoğun bir tartışma başlattı. Bu tartışmanın merkezinde, ihraç edilen teğmenlerin “Atatürk’ün askerleri” oldukları için cezalandırıldıkları iddiası yer alıyor. Ancak bu argüman, meseleyi hukuki, tarihî ve kurumsal bağlamından koparan, yüzeysel bir bakış açısının ürünü. Onun da ötesinde bu argüman en temelinde bu meseleyi siyasi bir propoganda konusu kılmak isteyen çevrelerin gerçekleri çarpıtmasından ibaret.
Her orduda olduğu gibi TSK’nın da temel taşı askerî disiplindir. Disiplin sadece emir-komuta zincirine bağlı kalmak değil, aynı zamanda ordunun hiyerarşik yapısını ve güvenilirliğini koruyan bir ilkedir. Elbette ki her disiplin ihlali ordudan ihraçla sonuçlanmaz. Ancak burada söz konusu olan, sıradan bir disiplin suçu değildir. Bu eylemin en belirgin farkı, kasıtlı, bilinçli ve organize bir şekilde gerçekleştirilmiş olmasıdır. Üstelik bu durum, basın yoluyla kamuoyuna servis edilerek açıkça bir siyasi gösteriye dönüştürülmüştür. Dolayısıyla burada söz konusu olan basit bir emre itaatsizlik, ihmal ya da disiplinsizlik değil, baştan sona siyasi bir eylemdir.
“Kalabalıkta yapılan kabahatin tenhada özrü olmaz!” derler. Bu eylem, ordu........
© Diriliş Postası
