Aileyi kaybetme lüksümüz yok
Toplumun en küçük hücresidir aile. En küçük ama en etkili hücre yapısıdır. Bir ipek iplik gibi düşünün; ince, nazik ama çelik gibi de sağlam…
Aile sağlamsa, devlet de kavidir. Ailesi çürümüş devletlerin ayakta kalması mümkün değildir. İşte bu nedenle Batı, derin sorgulamaların yaşandığı bir dönemin içinde.
Öyle bir Avrupa ki şu an “Sahipsiz, devlet bakımındaki çocuklarla huzurevlerindeki yaşlıları nasıl buluşturabiliriz” sorusunun cevabını arıyor. Terkedilen çocuklar ve yaşlılar…
Benmerkezci ve haz odaklı yaşam tarzında, kendi dışında her şeyi yük olarak görmek sıradanlaşmış durumda.
Ailesiz, sevgisiz, güvensiz ve dolayısıyla mutsuz toplumlar… Cepleri dolmuş ama ruhundaki boşluğu dolduramamış; hiç tamam olamamış insanlar, daha fazla savrulmanın döngüsünden kendilerini kurtaramıyorlar.
Savrulma, sapkınlığa kadar gidebiliyor.
İşler öyle çığırından çıktı ki Amerika Birleşik Devletleri’nde devlet başkanlığını kazanan Donald Trump, propaganda sürecinde “İki cins vardır; kadın ve erkek.” diyerek aileyi güçlendirme vaadiyle oy topladı.
ABD’nin geldiği aşama bakımından son haberler dikkati çekti. Özellikle itfaiye içinde istihdam edilen eşcinsel kadın personeller sosyal medyada tartışma konusu oldu. ABD'de özellikle Biden yönetiminde ordu, polis ve itfaiye gibi önemli kurumlarda eşcinsellerin fırsat eşitliği adı altında sayısı artırılmıştı ve son yangın faciasında itfaiyenin etkin müdahalede bulunamayışı yeni........
© Diriliş Postası
visit website