Depresyonla mücadelede tabii yöntemler... Şifalı beslenme ve depresyona karşı 4-7 günlük bir diyet
Çağımızın tıbbi kayıtlarında o kadar çok hastalık var ki, ister istemez akla bu hastalıkların daha önce nerede olduğu sorusu geliyor. Tabii ki insanlar her zaman hastalanmışlardır ve hatta son zamanlarda salgınlar ortalığı kasıp kavuruyordu; günümüzde bu sorular çözülmüştür -öyleyse neden biz- kelimenin tam anlamıyla yaşamayı ve mutlu olmayı bilmiyoruz?
Hastalıklar ve onların açıklama listeleri tüm kitapları kapsıyor ve giderek doktorlar, bu hastalıkların oluşum nedenini, nerede arayacağını bilmiyorlar, ancak araştırmalar giderek sağlık sorunlarının önemli kısmının daha çok sinirsel ve ruhsal bozukluklardan kaynaklandığını ispatlamaktadır.
Her ne kadar bu hastalıklar için özel sebepler mevcut değilse de çağdaş insan, kendi yaşamının kalitesini ve konforunu yükseltmek adına, çevreyi umursamadan ve kendi doğasına da karşı gelerek özünden kopuşlar yaşamaktadır; bu gelişmeler ve çelişkiler, kendi hayatımızı çevreden bağımsız organize etme çabası sonucunda, doğadan koparak beton, asfalt, cam ve diğer medeniyet başarılarının kuşatmasının baskısı altında kalmışız, hatta öylesine ileri gitmişiz ki, dünyamızın dengesini de altüst etmiş ve normal mevsim değişimlerini eskisinden daha sancılı geçirmeye başlamışız.
Atalarımız manyetik fırtınaları, güneş patlamalarını, kronik yorgunluk sendromu gibi kavramları hiç duymamışlardı bile; hem çevremizde hem kendi içimizde böylesi yoğun çatışma durumları da bu kadar sık görülmüyordu…
Postmodernizm öncesi yaşayan atalarımız, depresyon gibi bir kelimeyi bilmezlerdi, bazen aristokratlar, hipokondri veya dalak hastası olsalar bile (biz bunları klasiklerden okumaktayız) dünyada bu kadar depresyon hastası hiçbir zaman olmamıştı.
Depresyon sadece kötü bir ruh hali değil; bu tedavi gerektiren ve genellikle ilaç tedavisi gerektiren bir hastalıktır.
Derin bir depresyon halindeyken neşeli müzik, komedya izlenimi veya favori mağazalarda gezinmek hiç etki etmez, ancak kendiliğinden veya depresyonun başlangıcında kişinin kendi kendine yardım etmesi mümkündür.
Birçok kişi, moral bozukluğunda her türlü aperatif ve lezzetli yemeklerle kendini avutuyor. Bu durum, geçici olarak sorunu çözüyor gibi görünse de zamanla alışkanlık haline dönüşen geçici çözüm arayışının bizzat kendisi sorun haline dönüşüyor; kısa süre için ve daha sonra alışkanlık haline geliyor ve özellikle de kadınlar için, tabii günümüz erkeği de kadınlardan geride kalmıyor.
Hanımlar kek, çikolata ve diğer tatlılara kapılıyorlarsa, erkekler ise stresini çoğu zaman “gerçek erkeklerin içtiği bira”yla atıyor hele bir de yanında balık salamura, kızarmış et, cips ve diğer “erkek atıştırmalıklar” yiyorlar; bu nedenle erkeklerin kilosu kadınların kilosunu geçiyor.
Yemek, gerçekten bu sorunla başa çıkmak için yardım edebiliyordur; gerçekten de depresyonu önlemek ve onu kurtarmaya yardımcı olan gıdalar vardır; tabii ki onları beslenme........
© Dikgazete.com
