menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gerçek İslâm ve temsil krizi: Sapkın yapılardan medya kuklalarına

10 0
17.05.2025

Zaman zaman dile getirdiğimiz yapısal eleştiriler, bazı çevrelerce “cemaatleri ve Müslümanları hedef alma” şeklinde yorumlanıyor. Oysa yazılarımızın merkezinde İslâm yoktur; İslâm’a zarar veren istismarcı yapılar ve şeytanî kurgular vardır. Bu farkı netleştirmek gerekiyor.

Bugün dünya genelinde İslâm’dan soğutma projeleri, özellikle “Zealot” tiplemesi üzerinden yürütülüyor. Bağnaz, öfkeli, akıldan yoksun, şehvet düşkünü, şiddet yanlısı, terörist bir sözdeMüslüman” tipi sistematik olarak öne çıkarılıyor. Bu hem Hollywood sinemasında hem haber dilinde hem de küresel think-tank raporlarında İslâm’ıirrasyonel öfke dini gibi göstermek için kullanılan oryantalist bir aygıttır.

Bu tiplemenin entelektüel temelleri, 20. yüzyıl tarih felsefecisi Arnold Toynbee’nin teorilerine kadar uzanır.

Toynbee, çöken uygarlıkların kriz dönemlerinde ortaya çıkan iki tepkiyi tarif eder:

Herodianlar, Batı karşısında yenilgiyi kabullenir, teslim olur, galip medeniyete entegre olmayı seçer.

Zealotlar ise, tepki olarak fanatikleşir, akıl ve hikmetten uzak bir şekilde eskiyi korumaya çalışırken şiddeti kutsar.

Bugün Batılılar, Müslüman dünyada akıllı, hikmetli, dengeli İslâm’ı susturmak için bu iki tiplemeyi medya üzerinden kurgular:

– Bir yanda teslim olmuş Herodian Müslümanlar (laikleşmiş, sisteme entegre olmuş sözde modernler),

– Diğer yanda bağnaz, karikatürize Zealot tiplemeleri (Taliban, DAEŞ, medya figürleri...)

Böylece insanlara bir tercih sunarlar: “Ya Batı gibi olursun ya barbar gibi.” Bu, şeytanî bir tuzaktır. Ve bu tuzağın amacı, gerçek İslâm’ı görünmez kılmaktır.

Bu oryantalist propaganda, hedeflenen dünya düzeninde kitleleri İslâm’dan uzaklaştırmak için zealot/antitez tiplemesi üzerinden dünya kamuoyuna bilinçli olarak servis edilmektedir. Bu sadece bir medya tercihi değil, sistemli bir ideolojik operasyondur.

Peki bu şeytanî akıl, Türkiye’yi pas mı geçti?

Asla!

Türkiye'de aynı proje, Kemalist rejim eliyle ve medya destekli olarak sahnelendi.

– Devrim yasalarına aykırı yapılara göz yumuldu.

– Medyadahoca” tiplemesi, yıllarca Yeşilçam filmleri üzerinden çirkin, sahtekâr, istismarcı ve yobaz olarak resmedildi.

– 28 Şubat sürecinde, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz gibi figürlerle toplum mühendisliği tiyatrosu oynandı.

Ve bu yapının zirvesi,........

© Dikgazete.com