Dikenden yağ çıkarmak
Çevirmen Murtaza Özeren birkaç diken yerleştirmeseydi size şahane bir kitaptan söz açma vesilesi bulamayacaktım.
Vesile ne gerek? diyebilirsiniz, ama gerek. Gerek çünkü dil dikenleri, deyiş sorunları dışına taşmak istemiyorum, hem içerde hem dünyada olupbitenler beni kışkırtıp dursa da.
Onun için, bana batan dikenlerle başlayayım.
“… eski İbrani dilinin yeniden canlandırılması…”
‘Yeniden’e gerek var mı? Yani daha önce birkaç kere canlandırılmış olsa da bu seferki için ‘yeniden’ dense anlarım, ama yok öyle bir durum. Öyle bir durum yokken ‘yeniden’ diyorsanız yanlış bilgi veriyorsunuz demektir.
İngilizcesi muhtemelen ‘revitalization’. İngilizcede ‘yeniden/tekrar’ anlamı veren o ‘re-‘ye belki gerek var da Türkçede de var mı? Her dil başkadır, ille de ayna yansıması gibi karşılık yaratmaya çalışmamalı.
‘Son Ubıh 30 yıl önce öldü ama Ubıhçayı canlandırmayı başardılar’ demek yetmez mi?
Murtaza Özeren bir yerde de şöyle diyor:
“Fafo’nun geçmiş sicili ve felsefesi İsrailliler için çok uygundu.”
‘Geçmiş’e gerek var mı? Sicil zaten yaşanmışları kapsar. Sicile geçtiğine, işlendiğine göre geçmiş, yaşanmış, olup bitmiş değil midir?
Bir de ‘geçmiş deneyim’ ya da ‘geçmiş tecrübe’ var buna benzeyen. Deneyim geçmemiş olabilir mi? Zaten geçmiş, yaşanmış olana ‘deneyim / tecrübe’ demiyor muyuz? Geçmeseydi deneyim de olmayacaktı.
Bu ‘geçmiş’le tamamlanan deyişler yeni icat gibi geliyor bana, ne bileyim 1990’larda önüme böyle kullanımlar gelmezdi, gelse mutlaka düzeltirdim. Hadi bir kere geldi, düzelttim de unuttum, yaygın gelmiş olsaydı kesinlikle unutmazdım. Yine de “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” diyelim.
Bu ‘geçmiş’li kullanımların Türkçeye İngilizceden nakledildiğini, öyle yaygınlaştığını sanıyorum. İngilizcede ‘past experience’ var, oradan Türkçeye ‘ayna çevirisi’ yapmışlar galiba, ama İngilizcede bir de ‘previous experience’ (önceki deneyim) var. Dil işlemiş, dili işleyenler ince işlemiş, ayrım koyma gereği duymuşlar.
‘Previous experience’, bir kişinin belli bir konuda önceki deneyimini / tecrübesini anlatmak için kullanılıyormuş, ‘past experience’ ise genel olarak tecrübesini anlatmak için.
Dolayısıyla, deneyim’i ya da tecrübe’yi çıplak kullanmayacaksa çevirmen, bu ayrımı gözetmeli. Tureng sozlüğü her ikisi için de aynı karşılığı veriyor: “geçmiş deneyim”.
Hadi İngilizcede ‘past’ı gördü mü pat diye ‘geçmiş’i yapıştırıyor çevirmen, ya İngilizcedeki ayrımı yoksayıp her deneyim’in başına ‘geçmiş’ yapıştıran Türkçe yazanlara ne demeli?
Neyse… Ben yine sözünü ettiğim kitaba dönüp çevirmenimiz Murtaza Özeren’in takıldığım bir başka dikenine bakalım:
“Manda yönetiminin resmi olarak sona ermesiyle birlikte yaklaşık 250.000 Filistinli mülteci durumuna düşmüş…”
‘Birlikte’ye gerek var mı, ‘ile’ (-iyle) zaten birlikteliği kapsamıyor mu, anlatmıyor mu?
Bence gereksiz bu ‘birlikte’ de yaygın bir kullanım.
Temizlik / titizlik hastası insanlar vardır ya, kendimi onlara benzettim birden, siz de benzetmişsinizdir herhalde. Belki bu gereksiz sözlerden kurtulma, sadeleştirme işinde aşırıya kaçtım, kaçıyorum. Varsın olsun, herkesin böyle yapması, yazması zaten gerekmez, hem öyle ya da böyle şeyler tenbihliyor da değilim aslına bakarsanız. Sadece kullandığımız, yazdığımız kelimeleri, kalıpları, cümleleri, deyişleri düşünmeye teşvik etmek istiyorum. Ne yazdığımızı........
© Diken
