'Tam olarak tamamlama' tutkusu
“Tam olarak tamamlanmayan…” demeyi kaymaklı ekmek kadayıfı sanan biri var. ‘Tamamlanmayan’ demek yetmemiş, kaymak yerine bir de ‘tam’ oturtuyor. Tamamlanmak zaten tam bir şeydir, tamamlanan bir şey ‘tam olarak tamamlanmıştır’ zaten. Yahu ne zor bu tuhaflığı anlatmak. Tamamlanmayan bir şey zaten tamamlanmamış demektir. ‘Eksik tamamlanmış’ bir şey tam mıdır? ‘Eksik tamamlama’ diye bir şey olabilir mi? Eksik-tam!
Bir zaman kesip koymuşum bir kenara, cümlesi şu:
“Bu çalışmalardan birisi de 2006-2010 yılları arasında aleviforum.com üyeleri tarafından tespit edilebildiği kadarıyla henüz asimile olmayan ya da asimilasyon süreci tam olarak tamamlanmayan yerlerin belirtilip teyit edilmesi üzerine bir veri ve haritalandırma çalışması gerçekleştirilmiştir.”
Gördüğünüz gibi cümle de bir tuhaf, sanki ‘tam olarak tamamlanamamış’, daha doğrusu, başlangıcına uygun tamamlanmamış bu cümle. Bence ‘yılları’na da gerek yok, 2006 ve 2010’un yıllar olduğunu anlıyoruz.
Aynı kişi “Kısa özetlenecek olursa…” gibi bir laf da ediyor. Pek tabii, çeşitli uzunluklarda özet olabilir, bilemiyorum, ama beni biraz hımhımlandırdı bu deyiş. Siz ne dersiniz?
Başka kaymaklı ekmek kadayıfları da var, rastlamışsınızdır siz de. İki hafta önce bunların bir ikisinden söz açmıştım: ‘geçmiş deneyim/tecrübe’, ‘yeniden canlandırma’, ‘ile birlikte’.
Fakat en dehşet verici örnek şu:
“Bursa’da, ormanda Suriyeli bir erkeğe ait ceset bulundu.”
‘… bir erkeğin cesedi’ demek yetmiyor anlaşılan. Yani herif cesedini bırakıp mı gitmiş acaba, belki de kaybetmiştir cesedini. Bir erkeğe ait peruk da bulunabilirdi, cüzdan da, tarak da… Bulanlara yakışan, cesedi sahibine ‘geri iade etmek’ olsa gerek. Bakın böylece bir kaymaklı ekmek kadayıfı daha yaratmış olduk (‘geri iade etmek’), ceset........
© Diken
