82 yaşındaki Ülker Güleryüz'ün başına geleni nasıl adlandırmak gerekir?
Ülker Güleryüz (çevresinde ‘Necla teyze’ olarak bilinen), Ankara’da gecekondu-barınak nevi bir evde hayvanlarıyla yaşayan bir kadın. Beslediği köpekler varmış; belediye aracı hayvanları toplayınca aracın önüne geçip engellemeye çalışmış. Hafif yaralanmış. Hayvansever bir grup görüntüleri izleyince Ülker hanımın köpeğine kavuşmasını sağlamışlar. İnternette bir video var, arabanın arka koltuğunda köpeğini öpüp seviyor. O yaşta ve o koşullarda yalnız yaşayan bir kadının sokak hayvanlarını yoldaş bellediğini tahmin etmek güç değil.
Yine, internet haberlerinden öğrendiğim kadarıyla Ülker Güleryüz, sokak hayvanı-köpek karşıtlığı üzerinden örgütlenen sosyal medya hesapları tarafından hedef gösterilmiş. Ülker hanımla dalga geçilmiş, hırsızlıkla suçlayanlar olmuş, ‘dilenci’ demişler vs. Muhtemeldir ki internet ve sosyal medyanın ne olduğundan dahi habersiz yoksul mu yoksul bir kadın, sosyal medya linçi ardından, evinde çıkan bir yangında beslediği hayvanlarıyla birlikte yanarak öldü.
Ortada bir itfaiye raporu ve o raporu sorgulayıp itiraz edenler var. Rivayet muhtelifken yargı belirtmek doğru olmaz. Nasıl öldüğü, o yangının nasıl çıktığı kadar, o yaşta ve o halde bir insana yönelik muamele önemli. Yangının adı, devam eden incelemenin ardından konulabilir; mesele, Ülker hanımın başına geleni isimlendirmekte.
Yukarıdaki satırları yazarken duyduğum rahatsızlığı anlatmakta zorluk çekiyorum. ‘Benim de mi rahatsız olma duygum nasır tutuyor acaba’, kendime sorduğum sorulardan biri. Bu haberi okuyunca insan ne yapmalı, yaşananı nasıl adlandırmalı.
Okuyorum, hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum, örneğin bu satırı yazarken çay içiyorum; bunda bir gariplik var, var olmasına var da… Sosyal medyada nefret örgütleyen kişilerin-grupların........
© Diken
