Issız adaya düştük, sekiz kişi 177 avro hesap ödedik
Issız bir adaya düşseydim, yanıma almak isteyeceğim üç şeyden birini ıssız bir adada buldum. Siz ne isterdiniz bilemem ama ben meyhanesiz herhangi bir yerde bulunmak istemem.
Yolumun buraya düşmesi uzun bir hikâye ama kısaca anlatayım:
Cengiz (Onural, 63) Türkiye’nin en iyi müzisyenlerinden biri. Yeni Türkü’den de bilirsiniz onu, kurduğu İncesaz grubundan da. İncesaz’ın bütün albümlerinde hem besteci hem icracı olarak imzası vardır. Külhani Şarkılar albümüyle rebetiko müziğini Türkçeye kazandıranlardan.
Bir de Cengiz, 15 yıldır Skiros Adası’nda düzenlenen rebetiko seminerlerinin düzenli katılımcısıdır. Bu seminerlerde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen rebetler, rebetikonun babalarıyla müzik ve bilgi alışverişinde bulunur, birlikte çalıp söyler, birlikte içerler. Bende müzik yeteneği yok, dolayısıyla bu etkinliklerin benim için en cazip yanı sevdiğim rebetikoyu Cengiz’in de içinde olduğu ustalardan dinlemek ve tabii ki birlikte içmek.
Cengiz’le yıllardır bu etkinliğe tekneyle gitmek hayalimiz vardı. İyi fikirler detoks çayı içerken çıkmıyor tabii, bu da rakı masasında ortaya çıkmıştı.
Geçen yıldı. Cengiz, “Usta” dedi, “Yaş geçiyor, hadi bu işi bir an önce yapalım.” Haklıydı, ancak o zaman Ataşehir’deki meyhaneyi devretmeye uğraşıyorduk. Bir dahaki sene, ne olursa olsun yola çıkmalıydık. Ama bu hayali ilk kurduğumuzda biz teknede yaşıyorduk, pandemide sattık.
Daha önceki yazılarımda yeri geldikçe bahsetmiştim, Bodrum’da kışın yapılan tirhandil yarışlarına katılırım. Teknemiz Hızır’ın hem ustası hem sahibi Mustafa (Özkeskin), bütün samimiyetiyle, “Abi, teknen yok zannetme, istediğin zaman Hızır’la çıkabilirsin” diye açık çek verirdi. Ama bu kadarını bekliyor muydu, bilmem.
Cengiz’in çok sevdiği dostu, rebetikonun şahane kadın seslerinden İvi de (Dermancı) katılabilir miydi bize? Tabii ki. Dostumun dostu benim de dostumdur. Başladık yol planları yapmaya.
İlk rebetiko buluşması İkaria Adası’nda, rebetikonun yaşayan efsanelerinden Manolis’in (Pappos, 62) yönetiminde. O zaman önce buraya uğranacak. Ondan birkaç gün sonra da Skyros başlıyor. Bir hafta da orada bağlanılacak. Yol kona göçe, yaklaşık 220 deniz mili. Bunun bir de dönüşü var.
Tirhandil, son ustalarının Bodrum’da olduğu, Bodrum’la özdeşleşmiş binlerce yıllık bir tasarım. Adı Yunanca’da üçe bir anlamına geliyormuş. Enin boya oranı.
Bizimki 12 metre boyunda 4 metre genişliğinde. Çok denizci ama biraz zor bir tekne. Yeke dümen, rüzgârı alınca iyice ağırlaşıyor. Basit bir navigasyon sistemi dışında hiçbir şeyimiz yok. Derinlik ölçerimiz bile. Göz kararı.
Tekneyi Mustafa dört ay gibi kısa bir sürede Bodrumcup’a........
© Diken
